Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/2507 E. 2021/3315 K. 21.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2507
KARAR NO : 2021/3315
KARAR TARİHİ : 21.06.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki maddi tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaya konumundaki davacıya çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda davacının yaralanıp % 8 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. tazminatın başvuru tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 11.06.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 49.964,94 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, maluliyet raporunun mevzuata uygun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 45.281,39 TL. sürekli işgücü kaybı ve 4.683,55 TL. geçici işgöremezlik olmak üzere toplam 49.964,94 TL. tazminatın 04.03.2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekilinin yaptığı itiraz da İtiraz Hakem Heyeti tarafından reddedilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
T.C. Anayasası’nın 36/1. maddesindeki adil yargılanma hakkının ve 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesindeki hukuki dinlenilme hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılması bakımından, davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara usulünce tebliğ edilmesi gerekir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 23. fıkrasında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın tahkim usulüne ilişkin tebligatı düzenleyen 438. maddesinde, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tebligatın 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir. Sigorta tahkim yargılamasında da uygulanması gereken Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi ise “vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır” düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına esas alınan kusur, maluliyet ve hesap raporlarının davalı vekili yerine vekille temsil edilen davalı … şirketine (asıla) tebliğ edildiği; karara itiraz eden davalı vekili tarafından, tebliğe ilişkin bu usulsüzlüğün de itiraz sebebi yapıldığı; İtiraz Hakem Heyeti tarafından, tebligatların davalı … şirketinin (asılın) tahkim sisteminde kayıtlı olan adresine yapılmış olması nedeniyle usule uygun olduğu kabul edilerek inceleme yapılıp davalı vekilinin tüm itirazlarının reddine karar verildiği görülmektedir. Oysa; davalı … davada kendisini vekille temsil ettirmekte olup, davaya cevap veren vekil tarafından da tebliğe esas olmak üzere e mail bilgilerinin cevap dilekçesinde bildirildiği; TK madde 11 gereği vekilin bildirdiği bu adrese tebliğlerin yapılması gerektiği gözetilmelidir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle; vekille temsilin sözkonusu olduğu davada yapılacak tüm tebliğlerin vekile yapılması gereği de gözetilerek, karara esas alınan raporların davalı vekiline tebliği sağlanıp eksikliğin bu şekilde giderilmesi ve davalı vekilinin raporlara itirazlarının alınıp değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre, davalı vekilinin diğer itirazları hakkında değerlendirme yapılması gerekirken, usule aykırı biçimde ve davalı yanın savunma haklarını da kısıtlayacak şekilde yargılamaya devam edilip karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 21/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.