Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/2499 E. 2021/2951 K. 14.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2499
KARAR NO : 2021/2951
KARAR TARİHİ : 14.06.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kısmen kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalılar vekillerinin itirazının kısmen kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalılar vekilleri tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; davalıların trafik sigortacısı olduğu araçların yaptığı kaza sonucunda, davalı … A.Ş. tarafından sigortalanan araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp % 16,2 oranında malul kaldığını, davalı … tarafından 19.04.2019’da 25.781,00 TL. ödenmişse de zararın karşılanmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL. maddi tazminatın avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 16.09.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini … için 73.216,05 TL’ye ve Güneş Sigorta için 100.028,42 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili; emniyet kemeri takmama nedeniyle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini de belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …Ş. vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini de belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kısmen kabulü ile 72.162,90 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının davalı … A.Ş’den ve 98.957,27 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının …den 20.03.2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazla isteğin reddine dair verilen karara, davalılar vekillerinin itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından; itirazın kısmen kabulü ile UHH kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi suretiyle davanın kısmen kabulüne, 52.612,22 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının davalı … A.Ş’den ve 79.424,59 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının …den 20.03.2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, davacının maluliyet oranını kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ve ekindeki cetvellere göre belirleyen uzman bilirkişi heyeti raporunun karara esas alınmasında bir usulsüzlük görülmemesine; UHH tarafından davacı için nispi tam vekalet ücretine karar verilmiş olmasına rağmen, davalı … A.Ş. Tarafından bu husus itiraza konu edilmediği ve davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan, davalı … A.Ş. Vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine göre, davalı … A.Ş. vekili ve davalı …Ş. vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve karara esas kabul edilen 12.09.2019 tarihli aktüer raporunda; davacının aktif çalışma devresi olarak kabul edilen sürenin tamamı için AGİ bedeli dahil edilmiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı görülmektedir. Asgari geçim indirimi bedeli, fiili çalışmanın karşılığı olan bir ödeme olup, fiilen çalışmayan kişiler için efor kaybı tazminatı hesaplanırken ücrete dahil edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla; davacı için kaza tarihinden itibaren tazminat hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, kaza tarihinde 12 yaşında olan ve gelir getirici bir işte fiilen çalışmayan davacı için işgücü kaybı (efor kaybı) tazminat hesabı yapılırken, fiilen çalışmaya başlayacağı 18 yaşına kadar AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden ve 18 yaştan sonraki aktif devre içinse AGİ bedeli dahil edilmiş asgari ücret üzerinden hesap yapılması gereklidir. Bu yönü gözetmeyen rapor hatalıdır.
Açıklanan nedenlerle; davacının 12-18 yaş aralığındaki dönem için AGİ dahil edilmemiş net asgari ücret üzerinden ve 18-60 yaş arasındaki aktif dönem içinse AGİ bedeli dahil edilmiş net asgari ücret üzerinden tazminat hesabının yapılması (pasif dönem hesabının kök rapordaki gibi yapılması) için rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı taraf, davacının emniyet kemeri takmayıp zararın doğmasına veye artmasına neden olduğunu, müterafik kusurlu sayılması gerektiğini savunmuş; İtiraz Hakem Heyeti tarafından, emniyet kemeri ile ilgili somut delil bulunmadığı gerekçesiyle, davalı yanın bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur, Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılması da gerekebilecektir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 78. maddesinde “belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunludur… kullanma ve yolların özelliği gözetilerek hangi tip araçlarda sürücülerinin ve yolcularının şehiriçi ve şehirlerarası yollarda hangi şartlarda hangi koruyucu tertibatı kullanacakları ve koruyucuların nitelikleri ve nicelikleri ile emniyet kemerlerinin hangi araçlarda hangi tarihten itibaren kullanılacağı yönetmelikte belirtilir” düzenlemesi yapılmıştır.
Koruyucu tertibatlar bakımından yollama yapılan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 150/2-b maddesinde “M1 sınıfı otomobillerin… bütün koltuklarında bu Yönetmeliğin ekinde yer alan (1) sayılı cetvelde yer alan emniyet kemerinin bulundurulması ve kullanılması zorunludur” düzenlemesine ve aynı yönetmeliğin 150/3. maddesinde “bu Yönetmelik hükümlerine göre 1995 yılı itibariyle ülkemizde imali yapılan veya yurt dışından ithaline izin verilen M1 sınıfı araçların arka koltuklarında emniyet kemeri bulundurulması ve kullanılması mecburidir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davacının yolcu olarak bulunduğu otomobilin arka koltuğunda oturduğu, kollukta alınan beyanından anlaşılmaktadır. Davacının kazada oluşan yaralanmasının omuz kemik kırığı olduğu, maluliyetinin de bu kırık nedeniyle omuz ve dirsekte kalan hareket kısıtlılığına ilişkin olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Açıklanan vakıalar karşısında İtiraz Hakem Heyeti’nce; KTK’nun 78. maddesi ve Karayollari Trafik Yönetmeliği’nin anılan hükümleri gereği kullanılması gereken emniyet kemerinin takılması halinde de, kaza nedeniyle oluşan maluliyetin (omuz kırığından kalan hareket kısıtlılıkları) oluşup oluşmayacağı ve emniyet kemeri takılmayışı ile oluşan maluliyet arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda uzman doktor bilirkişi heyetinden rapor alınması; koruyucu ekipmanın takılmadığı ve bu durumun maluliyetle illiyeti bulunduğunun saptanması halinde, BK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
4-Davalı …Ş. vekili tarafından davacı yararına vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiği de itiraza konu edildiğinden, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5’i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … A.Ş. vekili ve davalı …Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; İtiraz Hakem Heyeti kararının (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, her iki davalı yararına ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …Ş. yararına BOZULMASINA; dosyanın, hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … A.Ş. ve Güneş Sigorta A.Ş.’ye geri verilmesine 14/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.