Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/24876 E. 2023/3348 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/24876
KARAR NO : 2023/3348
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/783 Değişik İş – 2021/782 Karar
SAYISI : 2021/İHK-32663
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/İtirazın Reddi
SAYISI : K-2021/92963

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karara davacı vekili ve davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davacı vekili ve davalı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.

… kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan araç ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosikletin 20.07.2020 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 42.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile dava değerini 123.503,00 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından sunulan maluliyet raporunun yönetmeliğe aykırı olduğunu, bu nedenle geçerli bir başvurudan söz edilemeyeceğini, maluliyet raporunun davacı muayene edilmeksizin tıbbi evraklar üzerinden düzenlendiğinden kabulünün mümkün olmadığını, davacının zararının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz esas alınarak hesaplanması gerektiğini, olay iş kazası niteliğinde olduğundan davacıya Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerektiğini, rapor ücretinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacının kaza sırasında koruyucu ekipman kullanmaması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, müvekkilinin yasal faizden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından sunulan maluliyet raporunda davacının %8 oranında sürekli maluliyeti olduğunun belirlendiği, meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, davacının zararının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre hesaplandığı, kaza tespit tutanağı içeriğinden davacının kaza sırasında kaskının bulunmadığının anlaşıldığı, bu nedenle %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle başvurunun kısmen kabulüne, 98.802,40 TL’nin temerrüt tarihi olan 14.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
1. Davacı vekili, müterafik kusur indirimi yapılabilmesi için kask takılmaması ile mağdurun yaralanması arasında illiyet bağı bulunması gerektiğini, müvekkilinin maluliyetine konu arazın ayak bileğinin iç tarafındaki kırıktan kaynaklandığını, ayrıca kaza tespit tutanağında kask durumunun belirsiz olduğu, bu nedenlerle müterafik kusur indirimi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek … kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili, davacı tarafından sunulan maluliyet raporunun rapor düzenlemeye yetkili sağlık kurulu tarafından düzenlenmediğini, bu nedenle geçerli bir başvuru yapıldığından söz edilemeyeceğini, rapor düzenlenirken Yönetmelik gereği arazın kalıcı olması için geçmesi gereken sürenin beklenilmediğini, bu nedenle maluliyet tespitinin hatalı olduğunu, davacının zararının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz esas alınarak yapılması gerektiğini, davacı yararına fazla vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek … kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından davalıya ödeme yapılması için yeterli evraklarla başvurulduğu, davacı tarafından sunulan raporun üniversite hastanesi tarafından davacının muayenesi yapılarak ve olay tarihindeki yönetmelik hükümleri esas alınarak düzenlendiği, Yargıtay içtihatları gereğince hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant formülüne göre yapılmasının yerinde olduğu, davacı için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, Yargıtay kararlarına göre motosiklet sürücülerinin sadece kask değil koruyucu ekipman da giymesi gerektiği, davacı tarafından ise kaza sırasında koruyucu ekipman kullanılmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekili ile davalı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili, müterafik kusur indirimi yapılabilmesi için kask takılmaması ile mağdurun yaralanması arasında illiyet bağı bulunması gerektiğini, müvekkilinin maluliyetine konu arazın ayak bileğinin iç tarafındaki kırıktan kaynaklandığını, ayrıca kaza tespit tutanağında kask durumunun belirsiz olduğu, bu nedenlerle müterafik kusur indirimi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek … kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili, davacının iddia ettiği sürekli iş göremezliğin tespiti için Yönetmelikte belirlenen asgari 12 ayın geçmesi gerektiğini, sonrasında davacının muayenesi yapılarak maluliyet raporunun düzenlenmesi gerektiğini, davacı tarafından sunulan maluliyet raporunun hatalı olduğunu, davacı kaza sebebiyle kafa bölgesinden yaralandığından kask takmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacının zararının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz esas alınarak yapılması gerektiğini, davacı yararına fazla vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek usul ve yasaya aykırı olan … kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan araç ile, davacı tarafından sevk ve idare edilen motosikletin karıştığı trafik kazası sonucunda davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 51, 52 ve 54 üncü maddeleri, 2918 sayılı Kanun’un 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme
1. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından varsa geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirleme için ise bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastanelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıkları ve benzeri kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre sağlık kurulu raporu alınmalıdır.

Davaya konu kazanın meydana geldiği 20.07.2020 tarihinde Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlüktedir. Bu Yönetmelik ekinde yer alan “Özür Oranları Cetveli”nin “Alt ekstremiteye ait sorunlarda özürlülük oranları” başlıklı 3 üncü maddesinde, “… özürlülük hastanın mevcut durumuna göre belirlenmeli, kişi özrünün zaman içerisinde değişebilme ihtimali varsa rapor süreli olarak verilmelidir. Devamlı özürlülük raporu verilmeden önce, hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmelidir. Alt ekstremitenin sürekli bozukluklarının değerlendirilmesinde anatomik, tanısal ve fonksiyonel yöntemler kullanılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda; yaralanma alt ekstremiteye ilişkin olup kazanın meydana geldiği tarih ile hükme esas alınan sağlık kurulu raporunun düzenlendiği tarih arasında bir yıllık süre de geçmemiştir. Bu nedenle hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmeden alınan rapora itibar edilerek karar verilmesi doğru değildir.

Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının yeniden muayenesi yapılarak kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi amacıyla kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve ekindeki özür oranları cetveline göre yukarıda açıklandığı üzere yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

2. Bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazları şimdilik incelenmemiştir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı ve davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.