Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/24695 E. 2023/4286 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/24695
KARAR NO : 2023/4286
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/721 Değişik İş- 2021/674 Karar
SAYISI : İHK-2021/29945
HÜKÜM/KARAR : Davalının itirazının reddi/ Başvurunun kabulü
SAYISI : K-2021/82937

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.

… kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalanan davacıya ait aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde maddi hasara uğradığını ve sigorta eksperine yaptırılan inceleme sonucu gerçek hasar bedelinin 60.683,11 TL olarak tespit edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.100,00 hasar onarım bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; yargılama sırasında talebini 53.704,55 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kısmi alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, başvuru dosyasının sürücü değişikliği şüphesi ile incelemeye sevk edildiğini, sigortalının beyanlarının tutarsız olduğunu, davacının kaza esnasında alkollü olup olmadığının araştırılması gerektiğini, aracın onarımının ekonomik olup olmadığı ile hurda ve rayiç değerinin tespit edilebilmesi için bilirkişi raporu tanzim edilmesi gerektiğini, hesaplamada %25 marka muafiyeti uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III…. KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı şirketin sürücü değişikliği olduğuna yönelik iddiasını kanıtlayamadığı, davalı … kuruluşunun hasarın teminat kapsamı dışında olduğuna yönelik herhangi bir somut delilinin bulunmadığı, sigortalının iyi niyetli olduğu ve davranışının hasarı artırıcı ve sigortacının halefiyet haklarını örseleyici bir etkisi bulunmadığı sonucuna varılarak denetlenebilir, ilgili genel şartlar ve poliçe özel şartlarına uygun olan bilirkişi raporunda belirlenen tutar doğrultusunda nihai hasarın toplam hasar olan 60.683,11 TL’den %25 muafiyet uygulanarak bulunan 45.512,33-TL+KDV= 53.704,55 TL olacağı” gerekçesiyle başvurunun kabulüne, 53.704,55 TL tazminat tutarının 26.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz etmiştir.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde, davalı … şirketinin sorumluluğunun tespit edilebilmesi açısından araç sürücüsünün kim olduğu, kazanın gerçekleştiği sırada alkollü olup olmadığı, yeterli sürücü belgesine sahip olup olmadığı hususlarının tespit edilmesi gerektiğini, Kasko Sigortası Genel Şartları uyarınca alkollü araç kullanmanın teminat dışı nedenler arasında sayıldığını, poliçe özel ve genel şartları ile kanunlarla yükümlendirilen sigortalı ve mağdurun doğru beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, başvuranın iddiasını ispata yarar hiçbir belge sunmadığını, aracın pert (hurda) olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, haksız fiil sorumluluğunda uygulanacak faizin yasal faiz olduğu dikkate alındığında başvuru sahibi vekilinin avans faizi isteminin haksız olduğunu ve davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde aleyhe hükmedilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin 1/5’i olarak hesaplanması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
… yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyuşmazlığa konu kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağı mevcut olup, kazanın oluş şeklinin açıklandığı, tutanakta kazanın başvuranın aracıyla 05.10.2020 tarihinde aracın ön kısımlarıyla binanın kolonlarına çarpması şeklinde meydana geldiğinin tespit edildiği ve tutanağın polis memurları tarafından imzalandığı, davalının kazanın tutanakta belirtilen ve kazaya karışan tarafın beyan ettiğine aykırı bir şekilde oluştuğunu ispatla yükümlü olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1409 maddesinin 2 inci fıkrası uyarınca sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan araştırma raporunda, kazanın belirtilen şekilde olmadığına dair bilgilerin tam olarak kanıtlanamadığı ve oluşan kazanın sigorta teminatı kapsamında olmadığı yönünde geçerli gerekçeler ileri sürülemediği, sigortacının, iddiasını ispat için somut bir delili bulunmamasına karşılık, başvuru sahibince sunulan tutanak, hasar fotoğrafları, olay yeri fotoğrafları hep birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlık konusu hasarın, sigorta şirketince kasko sigorta poliçesinden karşılanması gerektiği kanaatine varıldığı, araç üzerinde meydana gelen hasarın boyutu itibariyle gerçek hasar tutarının belirlenmesi, kaza tarihinde zarar gören aracın rayiç değer tespitinin yapılması ve aracın pert yada onarılma durumlarının belirlenmesi için bilirkişiden alınan 08.06.2021 tarihli ek raporda, başvuru sahibine ait aracın kaza tarihinden bir gün önceki ortalama rayicinin takdiren 190.000,00-TL olacağı ve aracın hasarı ile karşılaştırıldığında aracın onarımının makul olduğunun bildirildiği, bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen sigorta sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle …’nce temerrüt tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davalı … şirketinin sorumluluğunun tespit edilebilmesi açısından araç sürücüsünün kim olduğu, kazanın gerçekleştiği sırada alkollü olup olmadığı, yeterli sürücü belgesine sahip olup olmadığı hususlarının tespit edilmesi gerektiğini, poliçe özel ve genel şartları ile kanunlarla yükümlendirilen sigortalı ve mağdurun doğru beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, başvuranın iddiasını ispata yarar hiçbir belge sunmadığını, yerleşik Yargıtay İçtihatları gereğince ispat külfetinin yer değiştirdiği gerçeği görmezden gelinerek davalı savunmaları dikkate alınmadan karar verildiğini, olayın meydana geliş şeklinin yargılamayı gerektirmekte olup görevsizlik kararı verilmesi gerekirken dosyanın esasına girilmesinin hatalı olduğunu, fahiş ve hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, haksız fiil sorumluluğunda uygulanacak faizin yasal faiz olduğu dikkate alındığında ve davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde aleyhe avans faizine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ve hükmedilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin 1/5’i olarak hesaplanması gerektiğini ileri sürerek … kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı … tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacının aracında meydana gelen hasar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1409 uncu maddesi ve 1446 ıncı maddesi, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 17 nci maddesi, Kasko Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Sigorta tahkim yargılamasında hükmedilecek vekalet ücreti ile ilgili olarak;

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 nci maddesinde “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmü yer almaktadır.

Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü fıkrasında (19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 6 ncı maddesi ile eklenen) “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” düzenlemesi mevcuttur.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 17/2 nci maddesi ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.

Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13 ve 17 nci maddeleri gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca … kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile … kararının (3) nolu bendinde yer alan “7.781,59 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “4.080,00 TL” ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA;

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,
23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.