Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/24373 E. 2023/2220 K. 22.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/24373
KARAR NO : 2023/2220
KARAR TARİHİ : 22.02.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Davalının itirazının kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılarak başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; 07.02.2020 tarihinde davalı … nezdinde … poliçesi ile sigortalı olan aracın ışıklı kavşaktan geçtiği esnada dava dışı başka bir araç ile çarpışmasına bağlı gerçekleşen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını iddia edip fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini ıslah ile toplam 149.947,00 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; dosya içerisinde yer alan maluliyet raporunun iyileşme süresi tamamlanmadan düzenlendiğini, maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmesi gerektiğini, maluliyet tazminatının hesabında TRH 2010 yaşam tablosu ile 1.8 teknik faiz yönteminin esas alınması gerektiğini, hesaplanan tazminattan hatır taşıması ile müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 20.06.2021 tarihli ve K-2021/80677 sayılı kararıyla; başvurucunun geçirmiş olduğu trafik kazası nedeni ile malul kaldığı, davalı … şirketinin kazaya karışan aracın … poliçesi uyarınca işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlenmesi nedeni ile sorumluluğunun bulunduğu gerekçesi ile başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 149.947,00 TL sürekli iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatının 17.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili;
1.Karara dayanak yapılan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuata uygun olmadığını, 2.hükme esas alınan maluliyet oranının hatalı olduğunu, 3.yargılamaya esas alınan hesaplama yönteminin hatalı olduğu, tazminat hesabının TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz esas alınarak hesaplanması gerektiğini, 4.kabul anlamına gelmemek kaydıyla hesaplanan tazminat tutarından hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, 5.geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderinden sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı, 6.başvuran lehine tam vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin 11.09.2021 tarihli ve 2021/İHK-29783 sayılı kararıyla; Yargıtayın istikrar kazanmış kararlarına göre maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre hesaplanması gerektiğini, buna göre davacının maluliyetinin %5 olarak esas alınması gerektiğinden maluliyet hesaplamasının resen %5 oranına göre belirleneceğini, Yargıtayın güncel içtihatları uyarınca TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre hesaplamanın yapılması gerektiğini, bu nedenle davalının bu itirazının reddi gerektiği, dosya içerisinde yer alan delillere göre davacının sırf menfaatine olacak şekilde taşındığı anlaşılamadığından davalının bu itirazının reddi gerektiğini, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatlarının teminat kapsamında olduğunu, yönetmelikle kanun hükmü değiştirilemeyeceğinden tam vekalet ücretine hükmedilmesinden yanlışlık bulunmadığı gerekçeleri ile davalı vekilinin itirazlarının kısmen kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti Kararının kaldırılarak başvuru sahibinin talebinin kısmen kabulü ile 141.350,00 TL sürekli iş göremezlik ve 2.943,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere 144.293,00 TL tazminat bedelinin 17.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun uğradığı zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 86, 88, 89, 90 ve 111 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30 uncu maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3.Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51 inci maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de indirim yaptığı takdirde indirim oranını objektif ölçüler içinde takdir etmek zorundadır.

Bu bakımdan hatır taşıması ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.

Somut olayda, davacı, davalıya sigortalı araçta yolcu konumundadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde olayda hatır taşıması olduğunu savunmuş, İtiraz Hakem Heyetince, davalının hatır taşımasına ilişkin itirazı değerlendirilmemiştir.

Dava dosyasına ekli ifadeden davacının sigortalı araç sürücüsü ile arkadaş oldukları anlaşılmaktadır. Dosya içeriğinden, somut olayda davacının, davalı sigortalı araçta hatır için taşındığının kabulü gerekir.

Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince karar verilirken, somut olayda hatır taşıması bulunduğu kabul edilerek tazminattan Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekirken davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları değerlendirilmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.

3.Maddi tazminat talebi konusunda hesaplama yapılırken, davacının kaza tarihinden hesap tarihine kadarki gelirini gösteren belgelerin temin edilmesi, bu belgeler ile saptanan gelir üzerinden hesap tarihine kadar elde edilebilecek gelirlerin belirlenmesi, belirlenen gelirler üzerinden, işlemiş (bilinen) dönem zarar hesabının yapılması; işleyecek dönem hesabında ise davacının hesap tarihinde bilinen son gelirinin uygulanması hususları gözönüne alınmalıdır.

Davacı vekili, davacının kaza tarihinde ingiliz dili ve edebiyatı bölümünde üniversite öğrencisi olduğunu ileri sürerek öğrenci belgesini dosyaya sunmuştur.

Somut olayda, Hakem Heyetince hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal ücret belirlemesine ilişkin bir araştırma yapılmaksızın davacının asgari ücretin 2 katı gelir elde ettiği kabul edilerek hesaplama yapılmış ancak raporda hangi tarihten itibaren asgari ücretin 2 katının esas alındığı belirlenmemiştir. Bu hali ile bilirkişi raporu denetime elverişli değildir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince bu rapor hükme esas alınarak karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın davacı gelirinin somut delillere dayanmadığı yolundaki itirazının reddine karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, kaza tarihinde öğrenci olan davacının gerçek ve düzenli gelirinin tespiti bakımından emsal gelir araştırması yapılması, ilgili kamu kurumları ile meslek kuruluşlarından emsal gelirin ne kadar olduğunun sorulması ve davacının gerçek gelirinin tespiti ile öğrenci olduğu dönemler ile gelir elde etmeye başlayacağı dönemler de ayrı ayrı belirlenmek suretiyle gerekirse denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınması ve oluşacak sonuca göre temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yeterli araştırma yapılmaksızın asgari ücretin yaklaşık 2 katı üzerinden yapılan hesaplamaya göre tazminata hükmedilmesi isabetli olmamıştır.

VI. KARAR
1-Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2-Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın, saklama kararını veren mahkemeye gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.