YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/24319
KARAR NO : 2023/1837
KARAR TARİHİ : 15.02.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : kabul – Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 05.11.2013 tarihinde motosikletli olan müvekkiline plakası tespit edilemeyen bir aracın çarptığını ve etraftaki kişilerin ambulansı aramaları neticesinde Bakırköy Dr.Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma hastanesine kaldırıldığını, omurgasında kırıklar olduğu ve tedavi gördüğünü, aracın tespit edilememesi nedeni ile şikayetinden vazgeçtiğini, belirsiz alacak davası olarak ikame ettikleri davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birliktede davalıdan talep etmiştir. Daavacı talebini 06.06.2017 tarihinde 290.000 TL olarak artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; sorumluluklarının 250.000TL ile sınırlı olduğunu, kazanın gerçekleştiğinin ispatlanması gerektiğini, araç sürücüsünün kendi kusuruna dayalı olarak tazminat talep edemeyeceğini, kazanın tek taraflı olarak direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi neticesi meydana geldiğini, bu durumun kaza tespit tutanağında belirtildiğini, kask ve koruyucu tertibat kullanmayan davacının zararın artmasına neden olduğu bu nedenle müterafık kusur indirimi yapılması, kusur ve maluliyet oranının ve davacı gelirinin ispatlanması gerektiğini, temerrüte düşmediklerini, avans faizi talebinin reddini talep ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “05.11.2013 tarihli kaza nedeni ile davacının sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talep ettiğini, aksine bir veri, tespit yada ifade bulunmadığından davacı sürücünün ifadeleri dikkate alınarak olayın irdelendiği ve davacıya arkadan plakası tespit edilemeyen bir aracın 5100 kusurlu olarak çarpması neticesi kazanın oluştuğu, davacının maluliyetinin tespiti amacıyla ATK’dan alınan raporda %35 oranında maluliyeti olduğunun tespit edildiğini, aktüerya raporu ile davacının 227.406,76 TL sürekli işgöremezlik zararı, 7,58163 TL geçici iş göremezlik zararı oluştuğunun belirlendiği” gerekçesi ile davanın kabulü ile toplam 234.988,39 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu trafik kazasına, plakası tespit edilemeyen bir aracın sebebiyet verdiği hususunun ispat edilemediğini, resmi belge ile ispat edilemeyen gelirin asgari ücret olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacının gelir durumuna ilişkin herhangi bir belgenin dosya kapsamında bulunmadığını, sosyal ve ekonomik durum araştırmasına istinaden, davacının 1.776,46 TL gelirinin olduğu kabulü ile yapılan tazminat hesabının hatalı olduğunu, müteveffanın gelirinin, resmi bir belgeyle ispatının gerektiğini, brüt asgari ücret tutarının 2.12 katından gelirin hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçeleri ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; …” Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/120948 soruşturma numaralı dosyasındaki beyanlara göre plakası tespit edilemeyen bir aracın davacının idaresindeki motosiklete arkadan çarpması neticesinde kazanın meydana geldiği ve davacının yaralandığının sabit olduğu bu nedenle davalının itirazının reddine karar verildiği, istinaf başvurusuna yapılan itirazların dava konusu olay ve aktüerya raporu ile ilgisinin bulunmadığından bu yöndeki itirazlarında reddi gerektiği” gerekçeleri ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; iddia edilen kazanın ispatlanamadığını, hesap raporunda asgari ücretin dikkate alınması gerekirken emekli olan müteveffanın gelirinin 1.776,46TL olduğunun kabulü ile yapılan hatalı olduğu gerekçeleri ile kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; sigortasız aracın karıştığı 05.11.2013 tarihli trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı sürücünün uğradığı sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesi, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90, 91 ve 92 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere; karara esas alınan bilirkişi raporunda Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Dökümünde davacıya ait prime esas kazanç miktarlarının dikkate alındığının buna göre davacı gelirinin asgari ücretin 1,012 katı olduğunun anlaşılmasına göre karar usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi..