Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/24205 E. 2023/3470 K. 14.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/24205
KARAR NO : 2023/3470
KARAR TARİHİ : 14.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/551 D.İş-2021/558
SAYISI : İHK-2021/21905
HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulüne/Davalının itirazının kabulüne
SAYISI : K-2021/69501

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının kabulüne karar verilmiştir.

… kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, 26.11.2012 tarihinde davalıya … ile sigortalı olan davacının yolcusu olduğu aracın, dava dışı araca çarpması sonucu sigorta şirketince yapılan ödemenin yeterli olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri için 5000,00 TL’nin temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, talebini toplam 90.011,35 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili, başvuru şartı yokluğu nedeniyle usulden davanın reddi gerektiğini,geçici bakıcı giderinden müvekkilinin sorumlu olmadığını davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, sorumluluğun poliçe ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. … KARARI
… yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…Davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğunun alınan uzman bilirkişi raporuyla tespit edildiği; davacının sunduğu raporda, davacının maluliyet oranının % 20, geçici işgöremezlik süresinin 6 ay, bakıcı ihtiyacının 7 gün olarak tespit edildiği ve bu raporun karara esas alındığı; PM1 1931 Yaşam Tablosu ve progresif rant tekniğiyle tazminatın hesaplandığı aktüer raporunun benimsendiği” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 4.167,84 TL geçici iş göremezlik, 90.124,06 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 219,45 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 94.511,35 TL tazminat talebinin kabulü ile 23.12.2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine, 280,55 TL bakıcı giderinin fazla istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili, başvurunun derdest olduğu, 04.12.2020 tarihinde 2020/E. 111995 numarası ile sigorta tahkim komisyonuna başvuru yapıldığı, bu dosyada zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verildiği, derdestlik itirazlarının dikkate alınmadığı, ayrıca maluliyet raporunun hatalı olduğu, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlikten sorumlu olmadıkları gerekçesiyle kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile itiraz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “davacının 04.12.2020 tarihinde 2020.E.111995 numarası ile Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunun bulunduğu, başvurunun zamanaşımından reddine karar verildiği anlaşıldığından Sigortacılık Kanunu 30/14 gereği daha önce başvuru yapıldığından komisyona başvuru yapılamayacağının düzenlendiği, diğer yandan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik madde 16/2-b hükmünde uyuşmazlığın tahkim ya da Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal edip etmeyeceğinin ön inceleme de dikkate alınacağı belirtilmiş somut uyuşmazlıkta davacının başvurusunda aynı uyuşmazlık sebebiyle komisyona başvuru yapıldı mı sorusuna hayır cevabı verdiğinin görüldüğü, daha önce aynı kaza ilişkin uyuşmazlık komisyona intikal ettirildiğinden yeniden komisyona başvuru yapılamayacağından davanın usulden reddinin gerekirken esastan karar verilmesi hatalı olduğu” gerekçesiyle davalının itirazının kabulüne yeniden hüküm kurulmasına ve kararın bu şekilde icrasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetince yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, müvekkili her ne kadar 26.11.2012 tarihinde kaza yapmışsa da zararı Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 11.11.2019 tarihli raporla öğrendiğinden 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle … kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 177 nci, 298/2 nci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90, 91 ve 111 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 10/04/1992 tarihli ve 7/4 sayılı kararı.

3. Değerlendirme
1. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına duyulan güven sarsılmış olacaktır. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği gibi gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki bulunmaması yasal bir zorunluluk olup HMK’nın 298/2. maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı gibi verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kılar.
6100 sayılı HMK’nın 298/2 nci maddesi uyarınca; gerekçeli karar, hüküm sonucuna aykırı olamaz. Mahkeme kararındaki bu çelişkinin, bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunca 10/04/1992 tarihli ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir.
Somut olayda, İtiraz Hakem Heyetince 24.07.2021 tarihli İHK-2021/21905 sayılı kararda, davacının 04.12.2020 tarihinde 2020.E.111995 numarası ile Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunun bulunduğu, başvurunun zamanaşımından reddine karar verildiğinden Sigortacılık Kanunu 30/14 gereği daha önce başvuru yapıldığından komisyona başvuru yapılamayacağı düzenlenmesi uyarınca daha önce aynı kaza ilişkin uyuşmazlık komisyona intikal ettirildiğinden yeniden Komisyona başvuru yapılamayacağından davanın usulden reddine karar verildiğinin gerekçede belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde yeniden hüküm kurulmasına karar verildikten sonra yeni hükmün bu bende yazılmayarak hükmün 6. bendinin (a) başlığı altında usulden reddine ibaresinin yazıldığı bu haliyle hüküm fıkrası eksik ve çelişkili olduğu gibi ayrıca infazda tereddüte sebep olmuştur. Bu durumda gerekçeli karar ile hüküm arasında çelişkili olması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

VI. KARAR
1- Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

2- Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle bozma ilamının kapsam ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın İtiraz Hakem Heyetine iletilmek üzere mahkemeye gönderilmesine,
14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.