Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/23953 E. 2023/2966 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/23953
KARAR NO : 2023/2966
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/768 E., 2019/2208 K.
DAVACILAR : 1…. 2…. vekilleri Avukat …
DAVALILAR : 1…. vekili Avukat … 2…. vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 30.09.2011
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasra Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİH : 29.03.2017
SAYISI : 2011/130 E., 2017/55 K.

Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi …nın 04.05.2011 tarihinde vefat ettiğini, murisin … Mahkemesinin 02.12.2008 tarih 2006/6 E. 2008/3 K. sayılı kararı ile tapuda beyanlar hanesine arsa payının % 25 pay oranı ile şerh edilen 1682 parselde kayıtlı taşınmaz üstünde plan dışı yapılan binanın 1. katını 27.02.2009 tarihinde davalı …’e, 2. katını da 10.04.2009 tarihinde davalı …’a, aynı zamanda torunu olan vekili …aracılığıyla gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile sattığını, vekalet alındığında murisin 76 yaşında olduğunu, gerçekte bağış yapıldığını, mirasçılardan mal kaçırmak için bu işlemlerin gerçekleştirildiğini, murisin ölü eşinden maaş aldığını, bu taşınmazları arka arkaya satmasını gerektirir bir durumun söz konusu olmadığını, başka taşınmazları olmadığını, banka hesaplarında bir hareket olmadığını belirterek satış vaadi sözleşmelerinin ve bu sözleşmelerden doğan kişisel hakkın temlikine ilişkin senetlerin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili; sözleşmenin usulüne uygun gerçekleştirildiğini, murisin sağlık raporunun alındığını, murisin bakımının torunu …ve eşi tarafından yapıldığını, davacıların yurt dışında olduklarını, 20 yılı aşkın süredir murisle ilgilenmediklerini, cenazesine dahi gelmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … vekili; satış vaadinin usulüne uygun yapıldığını, 06.04.2009 tarihinde vekil Ümit Bağdat’ın hesabına parayı yatırdığını, bir gün sonra vekilin bu parayı aldığını, taşınmazın zilyetliğinin kendisine teslim edildiğini, o tarihten beri kendisinin kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “…mirasbırakanın hür iradesi ile satışı yaptığı, davalının alım gücü olduğu gibi murisin başka taşınmazlarının da bulunduğu, bedeller arasında aşırı nispetsizlik bulunmadığı, sözleşme tarihi itibariyle mirasbırakanın akıl sağlığının yerinde olduğunun ATK raporuyla sabit olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; murisin taşınmazları kısa sürede satmasını gerektirecek bir ihtiyacı olmadığını, bakımını davacı …’nın karşıladığını, banka hesaplarında hareket bulunmadığını, taşınmazların düşük fiyata davalılara satıldığını, murisin köyde bulunan taşınmazının değersiz bir mülk olduğunu, bu taşınmaz yönünden keşif yapılmadığını, davalı …’ın bedel ödediğine dair belge bulunmadığını belirtmiştir.

2. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; davanın nispi harca tabi olduğunu, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir.

3. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; davanın nispi harca tabi olduğunu, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “…taraflarca imzalanan sözleşmelerin geçerli olduğu, murisin vekalet verdiği ve sözleşmeleri yaptığı tarihlerde fiil ehliyetini haiz olduğu, taşınmazların satışından sonra davalıların bakım ve masraf yaptırıp taşınmazları kullandıkları gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine, uyuşmazlığın değerinin para ile ölçülebilir nitelikte olması nedeni ile nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin vekalet ücretine ilişkin fıkrasının düzeltilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; murisin ölü eşinden gelen taşınmazın değerinin belirlenmediğini, fahiş fiyat farkı olduğunu, davalı … tarafından bedel ödediğine dair belge olmadığını ve murisin paraya ihtiyacı olmadığını belirtmiştir.

C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacılar murisine ait taşınmazların vekil aracılığıyla gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalılara satışının muvazaalı olduğundan gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin ve bu sözleşmelerden doğan kişisel hakların temlikine ilişkin senetlerin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesi

3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, sözleşme tarihi itibariyle murisin akıl sağlığının yerinde olduğunun Adli Tıp Kurumu raporuyla sabit olmasına, murisin hür iradesiyle taşınmazların satışı yapılmak üzere vekaletname ile torununa yetki vermiş olmasına, bedeller arasında aşırı oransızlık bulunmamasına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.