Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/2356 E. 2021/10910 K. 22.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2356
KARAR NO : 2021/10910
KARAR TARİHİ : 22.12.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı … Haber Ajansı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı sürücü …’ın davalılardan İhlas Haber Ajansı A.Ş.’de çalıştığını, diğer davalı …’a ait …plaka sayılı araç ile araç içindeki kameramanlarla birlikte bir haber dönüşünde haber yetiştirme amacıyla Millet Caddesi, Pazartekke Durağı, Yaya geçidinde 01/02/2003 günü yaya geçidinde bulunan ve sürekli sarı yanıp sönen trafik ikaz ışıklarına dikkat etmeden aşırı hızla ve dikkatsizce aracını sürmesi neticesinde, yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmeye çalışan müvekkili … ile mirasbırakan …’ya çarparak yaralamalı ve ölümlü trafik kazasına sebep olduğunu belirterek,davacı … için, 400,00 TL hastane tedavi ve ilaç masrafları için, 100,00 TL işten kalma ve maddi ücret kaybı için, 100,00 TL de bakıcı masrafı olmak üzere toplam 600,00 TL ile desteğin eşi Ayfer için 100,00 TL cenaze ve diğer masraflar için 100,00 TL, … için 100,00 TL, Duygu için 100,00 TL olmak üzere toplam 400,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava konusu tazminatlara ve alacaklara kaza tarihinden itibaren işleyecek davalı şirketlerden değişen oranlarda reeskont faizi ile mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, (İhlas Sigorta A.Ş.’nin sadece poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmiş, 5.7.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatını eş için 32.584,00 TL, manevi 50.000,00TL; oğlu için 3.485,00 TL, manevi 25.000,00 TL; kızı için 2.775,00 TL dyk 25.000,00 TL manevi olay tarihinden itibaren davalılardan talep etmiş, 30.1.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile cismani zararına ilişkin talebini, 75.000,00 maddi, 125.000,00 manevi davalılardan müştereken ve müteselsilen talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin ilgili bozma ilamına uyulmasından ve yapılan yargılama sonunda;
A-Açılan davanın davalı … açısından husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
B-Açılan davanın davalı … dışındaki davalılar açısından kısmen kabulü ile
1-32.584,00 TL maddi tazminatın davalı … açısından (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) dava tarihi, davalı … dışındaki diğer davalılar açısından olayın meydana geldiği 01.02.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine,
2-3.485,00 TL maddi tazminatın davalı … açısından (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) dava tarihi, davalı … dışındaki diğer davalılar açısından olayın meydana geldiği 01.02.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’ya verilmesine,
3-2.775,00 TL maddi tazminatın davalı … açısından (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) dava tarihi, davalı … dışındaki diğer davalılar açısından olayın meydana geldiği 01.02.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’ya verilmesine,
4-55.361,92 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 4.517,81 TL tedavi gideri, 13.500,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 73.379,73 TL’nin davalı … açısından (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) dava tarihi, davalı … dışındaki diğer davalılar açısından olayın meydana geldiği 01.02.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
5-25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/02/2003 tarihinden itibaren davalılar …, ihlas Haber Ajansı A.Ş. yönünden yürütülecek yasal faizleri ile birlikte söz konusu davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
6-15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/02/2003 tarihinden itibaren davalılar …, ihlas Haber Ajansı A.Ş. yönünden yürütülecek yasal faizleri ile birlikte söz konusu davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacı … …’ya verilmesine,
7-15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/02/2003 tarihinden itibaren davalılar …, ihlas Haber Ajansı A.Ş. yönünden yürütülecek yasal faizleri ile birlikte söz konusu davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacı … …’ya verilmesine,
8-50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/02/2003 tarihinden itibaren davalılar …, ihlas Haber Ajansı A.Ş. yönünden yürütülecek yasal faizleri ile birlikte söz konusu davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı … Haber Ajansı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekili ve davalı … Haber Ajansı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava,trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı … Haber Ajansı A.Ş tarafından aracın kiralandığı, işleten sıfatının İhlas Haber Ajansı A.Ş’de olduğu ve davalı araç maliki …’ın artık işletenlik sıfatının kalmadığı gerekçesi ile davalı … yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
Diğer yandan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 104. maddesi gereğince, motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan kişiler, bu tür araçların gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri amaçla kendisine bırakıldığı durumlarda, aracın fiili hakimiyetlerinde bulunduğu zamanda sebep olduğu zararlardan dolayı işleten gibi sorumludur. Bu madde uyarınca galericinin gerçek işleten malik yerine farazi işleten olarak sorumlu tutulabilmesi için, araç üzerindeki eylemsel egemenliğin kesin biçimde bu yere geçtiğinin ortaya konulması gerekmekte olup, Hukuk Genel Kurulu’nun 06/05/2015 tarih, 2013/17-2197 Esas ve 2015/1302 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, bu eylemsel egemenliğin geçişi de aracın satışı için verilmiş özel vekaletname ve aracın galeriye teslim edildiğine dair yazılı herhangi bir belge ile ispat edilebilecektir.
Somut olayda; davalı … tarafından noterde düzenlenen araç satış yetkisini içeren vekaletnamenin kazayı kapsar şekilde 2 aylık süre ile Bayram Erdoğan, Ahmet Ardıç, Hacı Mehmet Sarıkaya’ya verildiği, davalının verdiği bu vekaletnamenin kaza yapan araç için verilmiş özel vekaletname olduğu görülmektedir. Davalı sürücü … ise özel vekaletname ile vekil tayin edilen Bayram Erdoğan’dan haricen satın aldığını,satım işlemlerinin uzun sürmesinden dolayı devrini üzerine alamadığını,ceza dosyasında da haricen satın aldığını belirttiğini,aracın sigortasını da kendisi tarafından yapıldığını belirtmektedir. Davaya konu dava dışı kişilere aracın teslim edildiğine dair herhangi bir yazılı belge sunulmadığı gibi, davalının vekalet verdiği kişilerin galeri işiyle uğraşıp uğraşmadığı da dosya kapsamından anlaşılamamıştır. Anılan hususlar birlikte gözetildiğinde; davalı …’ın işleten sıfatı yönünden mahkemece yapılan değerlendirmeler eksik olmuştur.
O halde mahkemece; H.G.K. kararında açıklanan ilkeler de gözönüne alınarak davalı tarafından aracın teslim edildiğine dair teslim belgesi, davalının aracı vekaletle devrettiği kişilerin galeri işiyle uğraşıp uğraşmadığının, devrin ticari defterlerine işlenip işlenmediğinin, devirden sonraki idari para cezalarının kim tarafından ödendiğinin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Dava dilekçesinde, davalı … Haber Ajansı A.Ş’nin sürücüyü çalıştıran olarak sorumlu tutulması talep edilmiştir. Davalı … Haber Ajansı A.Ş vekili ise sürücü ile arasında “haber satım ve taşeronluk sözleşmesi”nin olduğunu, aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalı sürücüye serbest meslek makbuzu karşılığı ödeme yapıldığı, bu hususta stopaj ödemelerinin her ay düzenli olarak vergi dairesine yatırıldığını açıklayarak sorumlu olmadıklarını davanın husumetten reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu aracın davalı … Haber Ajansı A.Ş.’ne kiralandığı gerekçesi ile davalı … Haber Ajansı A.Ş. işleten olarak sorumlu tutulmuş olup dosya içerisinde kira sözleşmesine ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmamaktadır. Bu nedenle mahkeme tarafından yapılan araştırma yetersiz görülmüştür.
Soruşturma evresinde alınan ifadelerde davalı sürücü … ve yanında bulunan kişilerin verdiği ifadelerde İhlas Haber Ajansında çalıştıklarını ve çekimden döndüklerini beyan etmişlerdir. Davalı … Haber Ajansı A.Ş’nin sadece işveren olarak sorumluluğuna karar verilmesi mümkün değildir. Davalı … Haber Ajansı A.Ş’nin aracın farazi işleteni olup olmadığının somut belge ve delillerle tespit edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle İhlas Haber Ajansı A.Ş ile diğer davalı araç maliki … arasında bir sözleşme olup olmadığı, ceza dosyası da getirtilerek dava konusu araç üzerinde logonun olup olmadığı hep birlikte değerlendirilerek, diğer davalılarla birlikte sorumlu olup olmadığının karar yerinde tartışılarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı … Haber Ajansı A.Ş vekilinin sair temyiz itirazının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Haber Ajansı A.Ş vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı … Haber Ajansı A.Ş.’ye geri verilmesine 22/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.