Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/23469 E. 2023/894 K. 24.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/23469
KARAR NO : 2023/894
KARAR TARİHİ : 24.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen muvazaa nedeniyle iptal davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı … ile evli iken bu davalının müvekkiline cebir ve şiddet uygulaması sonucu müvekkilinin 24.05.2012 tarihinde boşanma davası açtığını, tarafların evli olduğu dönemde alınan ve davalı … adına tapuya tescil edilen Buca İlçesi, Dumlupınar Mah, 40407 ada, 12 parselde kayıtlı 3 nolu bağımsız bölümün müvekkilinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak boşanma davasının açıldığı gün diğer davalı … adına tapuda tescil edildiğini, davalılar arasında gerçek bir satış bulunmadığını belirterek davalılar arasında yapılan satışın muvazaalı olduğunun tespiti ile tapunun iptali ve davalı … adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … Yıldız vekili; taşınmazın müvekkili adına kayıtlı görünse de müvekkilinin babası tarafından sahibi olduğu şirketin gelirleri ve şirket adına çekilen kredilerle alındığını ve halen kredi ödemesinin devam ettiğini, müvekkilinin babasının şirketin nakit akışı ve mal varlığını dengelemek adına taşınmazı müvekkili adına tescil ettirdiğini, şirket yetkilisi olan babanın bir vergi ihtilafında kişisel mal varlığı ile sorumlu olacağı için bu şekilde tescili gerçekleştirdiğini, davacının mal rejimi kaynaklı şahsi hakkı olmadığını, ev hanımı olduğunu, ailesinin ekonomik gücü bulunmadığını, satışın gerçek olup muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalı …; taşınmazın satışının gerçek olup oto alım satım işi ile uğraşan bir vergi mükellefi olduğunu, taşınmazı satın alabilecek mali gücü bulunduğunu, parayı elden verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.09.2015 tarihli ve 2014/896 Esas 2015/627 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı … Yıldız vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 31.05.2018 tarihli ve 2018/9935 E. 2018/13532 K. sayılı ilamıyla; “Davacının talebi genel hükümlere dayalı muvazaaya nedeni tapu iptal ve tescil iisteği niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davacının iddiası genel hükümlere dayalı (TBK m. 19 vd.) olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde değildir. O halde, talep TMK 2. kitabından kaynaklanmadığından Aile Mahkemesi görevli olmayıp, uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 sayılı HMK’nun 2.maddesi uyarınca belirlenecek Asliye Hukuk Mahkemesidir. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur (HMK m. 115/1). Mahkemece, talebe yönelik görevsizlik kararı verilmesi gerektiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “…davalı …’in diğer davalı … Yıldız’ın babasının ve amcasının ortağı olduğu şirketin muhasebeciliğini yapan …’in eşi olduğu, taşınmaz bedelini elden ödediğini belirterek ödemeye ilişkin yazılı ve geçerli bir delil sunamadığı, boşanma davasının açıldığı gün satışın yapıldığı” gerekçesiyle davanın kabulü ile bağımsız bölümün davalılar arasındaki satımına ilişkin 24.05.2012 tarihli tasarrufi işlemin muvazaalı olduğunun tespiti ile davalı … adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın diğer davalı … Yıldız adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; satışın yapıldığı tarihte açılan boşanma davasının açılmamış sayılmasına karar verildiğini, tarafların barıştığını, evlilik birliğinin devam ettiğini, taşınmazın iş yerindeki ödeme zorlukları nedeniyle satıldığını belirtmiştir.

C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacı ile davalı … arasındaki boşanma sürecinde davalı … tarafından diğer davalı …’ye satılan taşınmazın devrinin muvazaalı olduğunun tespiti ile tapunun iptali ve davalı … adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 427 vd maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesi

3. Değerlendirme
Dava tarihi 26.08.2013 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 15.12.2014 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bozma nedeni yapılmamıştır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, boşanma davasının açıldığı tarihte satış yapılmış olmasına ve ödeme belgesi bulunmamasına göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene davalılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.