Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/23220 E. 2023/4197 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/23220
KARAR NO : 2023/4197
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Reddine

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın aktif husumet ehliyet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Merter Vergi Dairesi Müdürlüğü mükelleflerinden (tasfiye halindeki)… Tekstil San. ve Tic. Ltd.Şti.’nin, … Moda Teks. Tic.A.Ş.’nin ve…Tekstil Ürünleri San. ve Tic.A.Ş.’nin vergi borçlarından dolayı Şirket Yönetim Kurulu Başkanı ve Şirketin gizli ortağı olan …’ün gayrimenkullerine haciz konulmasının tapu sicil müdürlüğünden istenildiğini, alınan cevabı yazıda … Mahallesinde kain 21 pafta, 864 ada, 183 parsel sayılı 0532 m2 miktarlı arsanın tamamının… oğlu … adına kayıtlı iken 24.07.1996 tarih ve…yevmiye ile … Turizm İnşaat San. ve Tic. A.Ş.ne 10.000.000.000.TL bedelle satıldığının anlaşıldığını, Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulunun araştırmasında …’ün… Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin, … Moda Teks. Tic.A.Ş.nin ve…Teks. Ür. San. Tic. A.Ş.’nin… ile birlikte gizli ortağı olduğunun tespit edildiğini, Merter Vergi Dairesince… Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 8.660.306.192.000.TL’lık … Moda Teks. Tic. A.Ş.’nin 52.820.880.000 TL’lık ve…Tekstil Ürünleri San. ve Tic.A.Ş.’nin vergi borcundan dolayı 6183 sayılı Kanun uyarınca haciz işlemi yapıldığını, haciz varakaları ve ödeme emirlerinin düzenlendiğini, ihbarnamelerin …’ün adresinde bulunmadığından 28.02.2001 günü … Gazetesinde ilanen tebliğ edilerek kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın 1998 yılı itibariyle emlak beyanının da … tarafından yapıldığını, bu durumun …’ün taşınmazın … Turizm Şirketine satıldıktan sonra da sahibi olduğunu gösterdiğini, …’ün … Turizm İnşaat San. ve Tic. A.Ş’nin gizli ortağı olduğunu, Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Baş Hesap Uzmanı …,……ve … tarafından hazırlanan 27.10.2000 tarih 237-3 sayılı raporlarında ifadesi alınan… tarafından da … ile %50 ortak olduklarının beyan edildiğini, dava konusu taşınmazın … tarafından 10.000.000.000.TL gibi düşük bir bedelle amme alacağını karşılıksız bırakmak üzere kendisinin de gizli ortağı olduğu … Turizm A.Ş.’ne muvazaalı olarak satıldığını, belirterek amme alacağını karşılıksız bırakmak amacıyla satışı yapılan…mahallesinde kain 21 pafta, 864 ada, 183 parsel sayılı 0532 m2 miktarlı arsa vasıflı taşınmazın satışının 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca satışın iptaline karar verilmesini istemiştir.

Davacı vekili 16.7.2002 tarihli dilekçesi ile fazlaya dair talep hakları saklı kalmak üzere davalı … Turizm İnşaat San. ve Tic. A.Ş.nin dava konusu taşınmazı elden çıkartarak elde ettiği ve tazminle yükümlü olduğu 337.500.000.000 TL nın satış tarihi olan 09.03.2000 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılara usule uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmalara iştirak etmedikleri ve davaya da cevap vermedikleri görülmüştür.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.05.2009 tarihli ve 2001/802 E.,2009/164 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Müflis … İflas İdaresi vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Bozma kararı (kapatılan)
Yargıtay (kapatılan)17.Hukuk Dairesi’nin 08.10.2018 tarihli, 2017/176 Esas ve 2018/8753 Karar sayılı ilamı ile; ” İstanbul Asliye 2.Ticaret Mahkemesi’nin 08.12.1988 tarih, 1988/1076 esas sayılı ilamı ile davalı borçlu …’ün iflasına karar verildiği, davacıya alacaklılar toplantısında İİK 245. madde gereğince yetki verilmediği, davalı … iflas idaresinin temyiz dilekçesinde davaya iflas idaresi olarak devam etmek istediklerini bildirdiği, buna göre davadan önce iflasın kesinleşmesiyle davacının aktif husumet ehliyetinin kalmadığı anlaşıldığından davanın aktif husumet ehliyeti olmadığından reddine karar verilmesi gerekirken diğer masa alacaklılarının haklarını ihlal edecek şekilde hüküm tesisinin isabetli görülmediği,

Kabule göre de; tasarrufun iptali davalarında 3.kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekeceği, aynı şekilde davalı borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek/haciz nedeni ile cebri icra yolu ile satılması halinde de davalı 3. kişi elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulacağı, dava konusu…mahallesinde kain 21 pafta, 864 ada, 183 parsel sayılı 0532 m2 miktarlı arsa vasıflı taşınmaz tasarruf tarihinden önce tesis edilen ipotek nedeniyle; 09/03/2000 tarihinde yani davadan önce cebri icradan dava dışı … A.Ş’ye satıldığı, bu durumda; söz konusu taşınmaz dava açılmadan önce cebri icradan satıldığına göre davanın açıldığı tarihte dava konusu olmadığından mahkemece verilen kararın infaz kabiliyetinin de bulunmadığı” denilmek suretiyle eksik inceleme ve araştırma sonucu kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı doğrultusunda davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilli temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, İflâs etmek üzere olan veya yakında mallarına haciz konulması ihtimali bulunan borçlunun, mallarını alacaklılardan kaçırmak için, bazı şüpheli tasarruflarda bulunmasının çok sık rastlanan bir durum olduğunu, alacaklılardan mal kaçırma amacıyla yapılan bu şüpheli tasarrufların, tasarrufun iptali davası yolu ile iptal edilebilmeleri olanağının kanun koyucu tarafından alacaklılara tanınmış olduğunu, dava da tüm şartların bulunduğunu, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki tasarrufun iptali isteğinden kaynaklanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 6183 sayılı Kanun’un 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali hükümleri.

3.2004 sayılı İcra İflas Kanunun’un 245. maddesi

3. Değerlendirme
1. Mahkemenin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekillinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.