Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/23089 E. 2022/8537 K. 09.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/23089
KARAR NO : 2022/8537
KARAR TARİHİ : 09.06.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23/06/2021 salı günü davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …. geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda; 15/06/2016 tarihinde davacının yolcu olduğu trafik sigortasız aracın karıştığı tek taraflı kazada davacının yaralanarak malul kaldığını beyanla, belirsiz alacak olarak 250,00 TL geçici işgöremezlik, 250,00 TL geçici bakıcı gideri, 9.500,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ve 1.260,00 TL adli tıp rapor ücreti olmak üzere 11.260,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince tüm dosya kapsamına göre; başvurunun usulden reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince; davacı vekilinin itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulüne, 4.827,59 TL geçici işgöremezlik, 48.862,65 TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 53.690,24 TL tazminatın 30/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 1.647,00 TL geçici bakıcı gideri talebinin reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı … kaza tarihinde 16 yaşında olup, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı 11/07/2019 tarihli rapor ile kazadaki yaralanması nedeniyle iyileşme süresi 4 ay olarak saptanmış; hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda ise, 4 aylık süre için 4.827,59 TL geçici işgöremezlik tazminatı hesaplanmış ve İtiraz Hakem Heyetince bu bedel de hüküm altına alınmıştır.
Davacının kaza tarihindeki yaşı itibariyle, kazanç getiren herhangi bir işte çalışması sözkonusu olamayacağı (bu konuda davacı tarafın bir iddiası ile sunduğu somut neden ve delil bulunmadığından) ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğine göre; davacı çocuk için hesaplanan geçici işgöremezlik tazminatına hükmedilmemesi gerekirken eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK md. 52’de düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Somut olayda; dosya kapsamı ile sigortalı araç sürücüsünün 137 promil alkollü olduğu ve arkadaşı olan davacı ile buluştukları ve kolluk beyanına göre buluşmadan önce ve sonra alkol aldığını ifade ettiği davacının araç sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği halde bu araca kendi isteğiyle bindiği, kendi yaralanması ile neticelenen kazada etkenliğinin olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıdaki düzenleme ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde, belirlenen zarardan Dairemiz yerleşmiş içtihatları göz önüne alındığında TBK’nın 52. maddesinde belirtilen uygun ölçülere göre %20 oranında bir indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5’i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.