Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/22483 E. 2023/4961 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/22483
KARAR NO : 2023/4961
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/356 E., 2021/136 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl dava kabul/ birleşen dava kısmen kabul

Taraflar arasında görülen trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne , birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
A. Asıl dava;
Davacı vekili; yaya olan müvekkiline davalı …’in kullandığı ve diğer davalı …’ın işleteni olduğu aracın 06.08.2006 tarihinde çarpması neticesinde bacağının kırıldığını, arabası olmadığı için yakınlarının sırtında doktora gittiğini, insani ihtiyaçlarını dahi yakınlarının yardımı ile giderebildiğini, bu durumun kendisini manen üzdüğünü, acı çektiğini, tesisatçı olduğunu ve kaza nedeni ile işinden ayrıldığını en son ücretinin brüt 531,00 TL olduğunu, müvekkilinin ne zaman iş bulacağı ve ne zaman iyileşeceğinin belli olmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.655,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken tahsilini talep etmiştir.
B. Birleşen 2016/121 Esas -2018/147 Karar sayılı dava
Birleştirilen dosyada davacı vekili; yaya olan müvekkiline davalı …’in kullandığı ve diğer davalı …’ın işleteni olduğu aracın 06.08.2006 tarihinde çarpması neticesinde bacağının kırıldığını, işten ayrıldığını, acı ve üzüntü yaşadığını, bunun için Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/528 E. sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat davası ikame ettiklerini, davacı vekilinin 05.02.2013 tarihli dilekçesi ile vekillikten istifa etmesi ve davacının usul işlemlerini bilmemesi nedeni ile bu dosyadan alınan bilirkişi raporu neticesinde hesaplanan 27.193,27 TL maddi tazminatı ıslah etmediğini, bilirkişi raporunun yazım tarihi olan 05.09.2013 tarihi ve bu tarihten sonra davacının bu raporu öğrendiğinin dikkate alınarak haksız fiilden doğan zararlarda zamanaşımı süresine daha uzun ceza zamanaşımının uygulanacağının bu nedenle ek davanın takip edilebilir olup zamanaşımı süresinde davanın açıldığı gerekçesi ile hesaplanan maddi tazminat miktarından, asıl dava dosyasında talep edilen miktar dışında kalan tutarın, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bakiye 24.538,97 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmmiştir.

II. CEVAP
A. Asıl Davada cevap
Davalı … vekili; davanın reddini istemiştir.

B. Birleşen 2016/121 Esas -2018/147 Karar sayılı davada cevap
Birleştirilen dava davalısı …; zamanaşımı definde bulunarak ilk davanın 20.12.2006 tarihinde açıldığını, fazlaya ilişkin haklar saklı dahi tutulsa dahi davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.12.2014 tarihli 2006/582 Esas, 2014/528 Karar sayılı kararıyla; “davalı … adına kayıtlı ve diğer davalının kullandığı kamyonun davacıya çarpması neticesinde davacının bacağının kırıldığını bu nedenle işinden ayrıldığını, maddi ve manevi tazminat talep ettiğini, davacının gördüğü tedaviye ilişkin hastane evraklarının getirtilerek maluliyet oranına ilişkin rapor alındığını %18,2 oranında maluliyet oranının tespit edildiğini, 6 ay iyileşme süresi olduğunu, hesap raporu alındığını sürekli iş göremezlik tazminatının 24.884,14 TL olarak, geçici iş göremezlik tazminatının ise 2.309,83 TL olarak belirlendiğini, davacının taleplerini ıslah etmediğini bu nedenle dava dilekçesinde talep edilen maddi tazminat talebinin kabulüne, kaza nedeni ile davacının duyduğu acı ve üzüntü nedeni ile manevi tazminat talebinin kabulü gerektiği” gerekçesi ile 2.655,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 24.04.2018 tarihli ve 2015/7034 Esas, 2018/4444 Karar sayılı kararı ile; ” mahkemece davacının 2002 yılında ağaçtan düşmesi nedeniyle Denizli Devlet Hastanesinde düzenlenen tedavi evrakları temin edilerek, kaza tarihinde yürürlükte bulunan SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğü doğrultusunda ek rapor aldırılarak, davacının 2002 yılında ağaçtan düşmesinin sol bacağındaki maluliyete etkisinin olup olmadığı, davaya konu 6.8.2006 tarihli trafik kazası ile davacının sol bacağındaki %18.2 oranındaki daimi maluliyeti arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususlarının irdelenerek netleştirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir”.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ” davanın trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat davası olduğunu, bozmadan önce verilen kararda davanın kabulüne karar verildiğini, bozma kararı ile davacının kazadan önce ağaçtan düşme nedeni ile bacağının kırıldığının tanık ifadeleri ile belirlendiğini, bu nedenle hastane evraklarının getirtilerek bu düşmenin sol bacağındaki maluliyete etkisinin araştırılması yönünde bozma kararı verildiğini, bozma ilamına uyulduğunu, davacı vekilinin Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı dava ile somut dosyadan bilirkişi raporu ile belirlenen maddi tazminat miktarının ıslah edilemediği, ancak fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını beyan ettiklerini ve ek olarak bu davayı açtıklarını beyan ederek 24.538,97 TL bakiye tazminatı talep ettiklerini, her iki davanın hukuki ve fiili irtibatlı olmaları nedeni ile birleştirilmesine karar verildiğini, bozma ilamı gereği Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesinden ek rapor alındığı ve davalının %16,58 oranında maluliyetinin olduğunun tespit edildiğini, raporlar arasında çelişki nedeni ile ek rapor alındığını ve davacının yaşının dikkate alınması halinde maluliyet oranının %18,2 oranında olacağı ve iki rapor arasında çelişki olmadığı yönünde rapor verildiğini, birleştirilen dosya yönünden toplam zararın 27.193,97 TL olarak hesaplandığını bu miktarın 2.655,00 TL ‘sinin asıl dava dosyasından bakiye 24.538,97 TL’sinin ise birleştirilen dosyada talep edilidiğini, davalı …’in süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğunu bu nedenle bu davalı açısından birleşen davanın zamanaşımından reddine, diğer davalının ise bakiye tazminattan sorumluluğuna karar verildiği” gerekçesi ile asıl davanın kabulüne 2.655,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, birleştirilen dava yönünden ise davalı … yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, davalı … yönünden ise 24.538,97 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal fazi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; birleşen dava yönünden davalı … yönünden zamanaşımından ret kararı verildiğini ancak basit yaralama suçuna ilişkin zamanaşımını kesen ceza yargılaması mevcut olduğu bu nedenle 12 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini, davalı … yönünden zamanaşımından ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu beyan etmiştir.

C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı …’in sürücü, davalı …’ın işleten olduğu aracın, davacı yayaya 06.08.2006 tarihinde çarpması sonucu davacının yaralanması nedeniyle uğradığı sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 ve 56 ncı maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85,89,90,91 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.