Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/22133 E. 2022/9613 K. 28.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/22133
KARAR NO : 2022/9613
KARAR TARİHİ : 28.06.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı vekili tarafından talep edilmiş, davalı vekilince duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 28.06.2022 Salı günü davacı vekili Av. ….. ile davalı vekili Av……. geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonraolup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; … basın açıklamasında sunulan fotoğraflar ve söylenen sözlerle, devletin resmi makamlarınca terör örgütü olarak kabul edilmiş bir yapıyla davacıyı ilişkilendirmek suretiyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı, kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı yararına 6098 sayılı TBK’nın 58. maddesi uyarınca uygun miktarda manevi tazminata karar verilmesi gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda davanın Kısmen kabulüne, 20.000,00 TL manevi tazminatın 18/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 261,10 TL fazla alınan temyiz peşin harcının davacıya geri verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 1.025,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28/06/2022 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayın gelişimi, niteliği ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinden hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın davalı yararına bozulması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 28.06.2022