Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/22100 E. 2022/17659 K. 22.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/22100
KARAR NO : 2022/17659
KARAR TARİHİ : 22.12.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; … … tarafından verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının sürücüsü olduğu araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, maluliyetinin oluştuğunu belirterek ıslah dilekçesiyle birlikte 95.875,36 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
… Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; başvurunun kabulü ile 95.875,36 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 02.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince yapılan itiraz üzerine … İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulü ile hükmün vekalet ücretine ilişkin kısmının düzeltilmesine karar verilmiş; karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Davaya konu kazanın gerçekleştiği tarih (09.10.2019) itibariyle 20.02.2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, davacının maluliyetinin bu yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gereklidir. Bu yönetmeliğin 2 nolu ek cetveli olan özür oranları cetvelinin “alt ekstremiteye ait sorunlarda özürlülük oranları” başlıklı 3. maddesinde ” … Özürlülük hastanın mevcut durumuna göre belirlenmeli, kişi özrünün zaman içerisinde değişebilme ihtimali varsa rapor süreli olarak verilmelidir. Devamlı özürlülük raporu verilmeden önce, hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmelidir. Alt ekstremitenin sürekli bozukluklarının değerlendirilmesinde anatomik, tanısal ve fonksiyonel yöntemler kullanılır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından (kaza tarihinden yaklaşık 9 ay sonra) düzenlenen 08.07.2020 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 8 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 20.02.2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ile ekindeki cetveller kullanılarak belirleme yapılması yerinde olmakla birlikte, davacının kazadaki sağ ayak kırığı nedeniyle yürüyüş bozukluğu olan alt ekstremite özür durumu için yönetmelikteki 1 yıllık süre gözetilmemiş ve bu hususta bir değerlendirme de yapılmamıştır.
Açıklanan hukuki ve maddi olgular karşısında; davacının yeniden muayenesi de yapılarak kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 20.02.2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine, 22.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.