Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/21897 E. 2021/9281 K. 29.11.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/21897
KARAR NO : 2021/9281
KARAR TARİHİ : 29.11.2021

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki zilyetliğe saldırının önlenmesi ve zararın tazmini istenmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın yargı yolu bakımından usulden reddine dair verilen 10/02/2021 günlü kararına karşı davacı vekili ve davalı Bakanlık vekilinin istinaf başvuruları üzerine yapılan incelemede; davacı vekilinin ve davalı Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine dair Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince verilen 16/06/2021 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı Bakanlık vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

K A R A R

Davacı; davaya konu parseli boş arsa olarak dava dışı tapu malikinden kiraladığını ve üzerine yaptığı yapı için işletme ruhsatı aldığını, kira sözleşmesine göre arsanın boş olarak kiralandığını ve yine boş olarak teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında taşınmaza ilişkin risk tespiti yapılması nedeniyle işletmenin yıkılmasına karar verildiğini, ancak yapının menkul eşya hükmünde olup 6306 sayılı Kanunda belirtilen yapı niteliğinde olmadığını, risk tespit raporunun kendisine yapı maliki olarak tebliğ edilmesizin davalı … tarafından işyerinin mühürlenmek suretiyle saldırıya uğradığını, yine Belediyenin resmi talebi uyarınca işletmenin doğalgazının kesilmesi nedeniyle de zilyetliğinin saldırıya uğradığını, yıkım kararı verildikten sonra malik tarafından kendisine 15 gün süre verildiğini, verilen bu süreye itiraz ettiğini belirterek, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile işyerinin mühürlenmesi ve yıkım işleminin durdurulmasına, zilyetliğine karşı yapılan saldırının önlenip sona erdirilmesine ve zararının giderilmesine karar verilmesini talep etmiş; davacı vekili ise 03/10/2019 tarihli dilekçesinde yapının yıkılması ve davalı kurumların sebebiyet verdiği zararlar için 40.000,00 TL manevi ve 85.000,00 TL maddi olmak üzere toplam 125.000,00 TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
İlk derece mahkemesince; Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin verdiği 2020/584 esas, 2020/574 karar sayılı ve 09/09/2020 tarihli kararı ile mahkeme kararının kaldırılması üzerine verilen kararda, davalıların kamu kurumu olup işlem ve eylemlerinin idari nitelik taşıdığı, davacının faaliyette bulunduğu işletmesi ile ilgili alınıp uygulanan yıkım kararının da idari bir işlem niteliğinde olduğu, yıkım işleminin durdurulması ve bu nedenle oluşan zararın tazmini isteminin iptal ve tam yargı davaları olarak idari yargıda görülmesi gerektiği, yargı yolunun bir dava şartı olup yargılamanın her aşamasında mahkemece göz önüne alınacağı gerekçesiyle, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı ile davalı Bakanlık vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davacı ile davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; bölge adliye mahkemesi kararı davacı ile davalı Bakanlık vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK’nın 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı ile davalı Bakanlık vekillerinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nın 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK’nın 373. maddesi uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 59,30 TL temyiz peşin harcının onama harcına mahsubuna ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığından harç alınmamasına 29/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.