Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/21870 E. 2023/3192 K. 08.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/21870
KARAR NO : 2023/3192
KARAR TARİHİ : 08.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/340 E., 2021/424 K.
SAYISI : 2021/İHK-6480
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Kabulü/ İtirazın Kabulü ile Başvurunun Reddi
SAYISI : 2020/103391

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulü ile başvurunun zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

… kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya zorunlu trafik sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının 18.09.2012 tarihinde gerçekleşen tek taraflı kazada yaralandığını ve maluliyeti bulunduğunu belirterek, şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihi olan 20.07.2020 tarihinden yasal faizi ile beraber davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah ile talebini 51.873,16 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı süresinin dolduğunu, sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile olayda 8 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı, maluliyet raporunun olay tarihindeki yönetmeliğe uygun olduğu, tazminata ilişkin alınan bilirkişi raporunun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gerekçesi ile başvurunun kabulü ile 51.873,16 TL maddi tazminatın 04.08.2020 tarihinden işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle esasa girilmeksizin başvurunun usulden reddedilmesi gerektiğini, maluliyet raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kusur dağılımını kabul etmediklerini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, zararı ve tazminat yükümlüsünü 18.09.2012 tarihinde öğrendiği, bu tarihten itibaren 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109 uncu maddesi ile belirlenen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davalı vekilinin itirazının kabulü ile başvurunun zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın zamanaşımı süresinde açıldığını, pandemi nedeniyle duran sürenin eklenmesi gerektiğini, … kararının kaldırılarak başvurunun kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 18.09.2012 tarihli trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun uğradığı sürekli iş göremezlik tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369, 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49,54 ve 72 inci maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 85,89,90,91ve 109 uncu maddeleri, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları,

3. Değerlendirme
KTK’nın 109 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhâlde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Aynı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre ise dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir (Hukuk Genel Kurulu (HGK)’nun 10.10.2001 tarihli ve 2001/19-652 Esas, 2001/705 Karar sayılı ve 16.04.2008 tarihli ve 2008/4-326 Esas, 2008/325 Karar sayılı ilâmları).
Aynı fiil bazen, hem sorumluluğu gerektiren hem de ceza kanunlarına göre cezayı gerektiren bir fiil olabilir. Bu fiile göre Ceza Kanununun daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörüldüğü hallerde, tazminat davasının daha önce zamanaşımına uğraması tutarlı bir çözüm oluşturmaz. Zira cezalandırma, müeyyide olarak tazminattan daha ağırdır. Bu sebeple, kanun koyucu uyum sağlamak amacıyla ceza davası için öngörülen zamanaşımı süresince tazminat davasının da devamını temin bakımından genel olarak TBK’nın 72/I, özel olarak da KTK’nın 109/2 nci maddesinde düzenleme yapmıştır.
Somut olayda; kaza tarihi 18.09.2012 olup, davacı tarafça Sigorta Tahkim Komisyonuna 27.08.2020 tarihinde başvurulmuştur. Eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi dikkate alındığında başvuru tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek, davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazın reddi ile diğer itirazlarının incelenmesi gerekirken, davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Değerlendirme bölümünde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.