Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/2187 E. 2021/3501 K. 23.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2187
KARAR NO : 2021/3501
KARAR TARİHİ : 23.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/06/2020 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-K A R A R-
Davacı; davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracının hasarlandığını, ağır hasarlı aracı nedeniyle uğradığı zararın tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 06.07.2017 tarihli dilekçeyle dava değerini 27.500,00 TL (23.500,00 TL hasar bedeli ve 4.000,00 TL değer kaybı) olarak ıslah etmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 23.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 4.000,00 TL’lik talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Hükmüne uyulan Dairemizin 11.12.2019 gün, 2018/1229 E.-2019/11804 sayılı ilamında “Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 Esas- 2016/1 Karar sayılı kararı gereği bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilerek karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle, davalı vekilinin faiz türüne ilişkin temyiz itirazları reddedilerek ve ıslah zamanaşımına ilişkin temyiz itirazları ise incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında, davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL’nin dava tarihi olan 19/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ıslah dilekçesi ile artırılan kısım zamanaşımına uğradığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, her ne kadar bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilerek 11.12.2019 tarihinde hükmün bozulmasına karar verilmişse de, 22.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesi ile “Yargıtay’ın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceği”ne dair açık düzenleme yapıldığından davacının ıslah talebinde bulunabileceği gözetilerek, davalı vekilinin süresinde zamanaşımı def’inde bulunması sonrası mahkemenin yaptığı ıslah zamanaşımına ilişkin değerlendirmesinin isabetli bulunmasına, davacının dava dilekçesinde davayı belirsiz alacak davası olarak açtığını açıkça belirtmemiş olmasına ve davanın kısmi dava olarak açılmış olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu tür sözleşmeler, Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi hükmü uyarınca, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, mutlak ticari işlerden olduğuna ve ticari nitelikte faiz istenebileceğine; bozmanın kapsamı dışında kalan kısımların usulen kesinleşerek taraflar bakımından usuli kazanılmış hak oluşturmasına ve davacı vekilinin ticari faiz talep etmiş olmasına göre, davacı lehine hükmedilen tazminat yönünden bozma öncesi hükmedilen avans faizin yerine yasal faize hükmedilmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. bendindeki “yasal” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “avans” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.