Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/21624 E. 2022/17882 K. 27.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/21624
KARAR NO : 2022/17882
KARAR TARİHİ : 27.12.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı … …’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen karara davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine … tarafından verilen 29.03.2021 tarih ve 2021/İHK-8699 sayılı itirazın kısmen kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, davalıya sigortalı aracın karıştığı kazadan dolayı müvekkilinin sürekli maluliyeti bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiş; 01.12.2020 tarihli dilekçesi ile talebini 57.503,68 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
… tarafından, davanın kısmen kabulü ile 51.753,00 TL’nin 05.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulüne, davanın kısmen kabulü ile 46.002,95 TL’nin 05.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karara karşı davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hukuki bir işlem (tasarrufi işlem) olan alacağın temliki sonrasında alacak üçüncü kişiye intikal etmektedir. Bu andan itibaren üçüncü kişi, borçlu karşısında alacaklı sıfatını kazanmaktadır. Niteliği itibariyle alacağın temliki, alacaklının tasarruf işlemidir. Temlik, alacağın tamamı için yapılabileceği gibi bir kısmı için de yapılabilir. Tam temlikte alacağın aslı ve fer’ileri temlik alana geçmekte olup alacaklı borç ilişkisinde taraf olmaktan çıkar. Temlik alan, temliki ve alacağın varlığını ispat ederek borçludan talepte bulunur. Temlik ile birlikte temlik alan, alacağın aslı ve fer’ileriyle birlikte, alacağa bağlı rüçhan haklarını da iktisap eder. Dolayısıyla temlik konusu alacak itibariyle dava ve takip hakkı da temlik alana geçer. Alacağın temlikinde esasen borç değişmez, sadece onu talep edecek taraf değişmiş olur.
Dosya kapsamından, 14.01.2020 tarihli alacağın temliki sözleşmesiyle dava konusu alacağın 35.000,00 TL’lik kısmının dava dışı Bilal Yüksel’e devredildiği ve bu kısım bakımından davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla; hakem heyetince bu husus değerlendirilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19.01,2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik’in 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; …’nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) no’lu bentlerde gösterilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile … kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.