YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/21556
KARAR NO : 2021/9280
KARAR TARİHİ : 29.11.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … vekili Av…. tarafından, davalı … aleyhine 07/09/2011 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanun uyarınca rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/12/2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekilince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 31/05/2010 tarihinde yasa dışı terör örgütü adına eyleme katılan davalının dava dışı polis memurlarının yaralanmasına sebep olduğunu, davalı hakkında açılan ceza davasında yargılanıp cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, davalının haksız eylemi ile yaralanan dava dışı polis memurlarına 2330 sayılı Kanun gereğince ödenen toplam 10.729,87 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle rücuen tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, olay tarihindeki verilere göre düzenlenen raporun hadiseye uygun, gerekçeli ve hüküm vermeye yeterli bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/253 esas sayılı ve 10/05/2011 tarihli kararının incelenmesinde; dört ayrı tarihteki olaylar nedeniyle dava açıldığı, polis memurlarının terör örgütü propagandası yapan bir gruba müdahale ettiği sırada, yaralanan polis memurlarının 30-40 kişilik grubun kendilerine ve çevreden geçen araçlara taşlı saldırıda bulunduğu, gruba müdahale ettikleri sırada atılan taşlar nedeniyle yaralandıklarını ifade ettikleri, yapılan yargılama sonucunda davalının silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, patlayıcı madde bulundurma ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve davaya konu eylemin de gerçekleştiği 31/05/2010 tarihinde işlediği görevi yaptırmamak için direnme suçundan 1 yıl 10 ay 6 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarını ise işlediği sabit görülmediğinden beraatine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2012/692 esas sayılı ve 27/02/2012 tarihli ilamıyla silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, patlayıcı madde bulundurma ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümlerin onanmasına, görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği, kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından kurulan beraat hükümlerinin ise temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
22/12/2010 ve 29/09/2010 tarihli Nakdi Tazminat Komisyon kararlarının incelenmesinde; yasa dışı terör örgütü lehine slogan atan gruba müdahale ettikleri sırada grubun taşlı saldırıcı sonucu yaralandığı anlaşılan dava dışı polis memurlarına tazminat ödenmesine karar verildiği, 31/05/2010 tarihli olay ve yakalama tutanağında da saat 14.00 sıralarında 35-40 kişilik bir grubun
sloganlar atarak yoldan geçen vatandaşların araçlarına ve görevlilere yönelik taşlı saldırı eyleminde bulunduğu, bu sırada atılan taşlardan çevik kuvvette görevli 4 polis memurunun yaralandığı eylemi gerçekleştiren grup içinde oldukları bizzat görülen dava dışı üç şahsın suçüstü yakalandığı hususunun tutanağa bağlandığı, ancak kim ya da kimler tarafından yaralandıkları yönünde bir tespit yapılamadığı anlaşılmaktadır.
Yine olaylarda yaralanan ve kendilerine nakdi tazminat ödenen dava dışı üç polis memuru ceza yargılamasındaki müşteki olarak alınan ifadelerinde, 31/05/2010 günü saat 14.00 sıralarında slogan atan 30-40 kişilik grubun kendilerine ve çevreden geçen araçlara taşlı saldırıda bulunduğunu, topluluğa müdahale ederken grup tarafından atılan taşlar nedeniyle yaralandıklarını ifade ettikleri görülmektedir.
Somut olayda, ceza dosyasında davalının örgütün çağrısı üzerine slogan atan grubun içinde bulunduğunun kamera görüntüleriyle sabit olduğu, ancak davalının dava dışı polis memurlarına karşı taş atmak suretiyle yaralamaya yönelik haksız eylemi işlediği sabit görülmediğinden beraatine karar verildiği, işbu beraat hükmünün temyiz edilmeyerek kesinleştiği, davalının yaralama eylemini gerçekleştirdiğine dair başkaca bir delil de bulunmadığı, dolayısıyla davalının yaralama eylemini gerçekleştirdiği hususunun sübut bulmadığı anlaşılmaktadır.
Şu halde mahkemece yukarıda açıklanan olgular gözetilerek, davalı yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporuna atıf yapılarak ve gerekçesiz şekilde kurulan hükümle davalının tazminatla sorumlu tutulmuş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.