Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/21021 E. 2022/16008 K. 01.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/21021
KARAR NO : 2022/16008
KARAR TARİHİ : 01.12.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonucunda … … tarafından verilen başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince verilen itirazın reddine dair kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; 18/02/2020 tarihinde davacının yolcu olduğu motosikletin karıştığı çift taraflı kazada davacının yaralanarak malul kaldığını, davalının her iki aracın da … sigortacısı olduğunu beyanla, belirsiz alacak olarak 250,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 250,00 TL kalıcı işgöremezlik tazminatının teselsül hükümlerine göre davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılamada geçici işgöremezlik tazminatını 6873,98 TL’ye, sürekli işgöremezlik tazminatını ise 97.878,92TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince tüm dosya kapsamına göre; başvurunun kabulüne, geçici işgöremezlik 6.873,98 TL, sürekli işgöremezlik 97.878,92 TL olmak üzere toplam 104.752,81 TL tazminatın 08/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince; davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; … kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, … kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 22/12/2020 tarihli Adli Kurul raporunda davacının maluliyeti Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre % 10,2, Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre % 9 olarak belirlenmiş, İtiraz Hakem Heyetince Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenen alternatif benimsenmiş, kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri esas alınmamıştır.
Bu durumda … tarafından; dosya kapsamında alınan ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ölçülerine göre belirlenen maluliyet oranı olan % 9 oran (davalı taraf yararına usuli kazanılmış haklar gözetilerek 15/03/2021 tarihli aktüer raporu % 9 maluliyet oranına revize edilmesi suretiyle) esas alınması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5’i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile … kararının BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.