YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/210
KARAR NO : 2022/13690
KARAR TARİHİ : 02.11.2022
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen hile ile alınan vekaletname ile yapılan araç satışına dayalı trafik kaydının iptali ve tescil, olmadığı taktirde rayiç bedelin tahsili davasında verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm hakkında davalı … vekilinin başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf isteminin kısmen kabulüne, yeniden hüküm kurulmasına ilişkin kararın, süresi içinde davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, Müvekkilinin …. plakalı aracını satmak için sahibinden.com sitesine ilana verdiğini, satış işlemleriyle oğlu …’in ilgilendiğini, davalı …’ın aracı satın almak istediğini, satış bedeli olarak 80.000,00 TL’ye anlaştıklarını, davalı …’ın talebi üzerine satış yetkisi içeren vekaletnamenin davalı … adına düzenlendiğini, davalı …’ın isteği üzerine oğlu …’in aracı Konya merkeze götürdüğünü, davalı …’ın burada hileli işlemler yaparak oğlu …’i oyaladığını, paranın gelmesi için bekletirken vekaletnameyi ve aracı bir şekilde alarak aynı gün kısa süre içinde aracı davalı …’e düşük bedelle sattığını, dolandırıldığını sonradan anladığını, olaya ilişkin ceza soruşturmasının olduğunu, davalı …’in de işin içinde olduğunu, kötü niyetli olduğunu belirterek satış işleminin iptali ile aracın adına tescilini, aracın elden çıkması halinde 80.000,00 TL bedelin faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin galericilik yaptığını, dava konusu satışa galericilik işi ile uğraşan dava dışı … ın aracılık ettiğini, 65.500,00 TL’ye anlaştıklarını, davacının iddiaları ile ilgisinin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı …’in davaya cevap vermediği, duruşmalara da iştirak etmediği anlaşılmıştır
Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; aracın satıldığı tarih itibariyle kasko değerinin 79.565,00 TL olduğu, davalı …’in bu aracı hatasız ve boyasız açıklamasıyla 74.900,00 TL den satış için ilana koyduğu, davacının aynı aracı 81.000,00 TL’den ilana koyduğu, davalı …’in galerici olması nedeniyle aracın piyasa değerinin altında satılmakta olduğunu bildiği hususları göz önünde bulundurularak; satıcının vekaleten işlem yapmakta olması ve aracı piyasanın çok altında satışa sunması nedeniyle işin aslını araştırma konusunda kendisinden beklenen özeni göstermediği (TMK m. 3/2) anlaşıldığından davalının iyi niyete ilişkin savunmasının yerinde olmadığı bu nedenle; davanın kabulü ile Konya …. Noterliğinin 12.08.2016 tarihli 31439 yevmiye sayılı satış işlemine konu edilen … plakalı aracın davacılara ait olduğunun tespiti ile bu aracın davalı …’den alınarak davacılara verilmesine, tescile ilişkin talebin idari işlem niteliğinde olması nedeniyle reddine karar verilmiş, söz konusu karar davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, yerel mahkeme kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Davanın kısmen kabulü ile, araç bedeli olarak 65.000,00 TL’nin davalıya ödendiği takdirde, Konya …. Noterliğinin 12.08.2016 tarihli 31439 yevmiye sayılı satış işlemine konu edilen … plakalı aracın davacılara ait olduğunun tespiti ile bu aracın davalı …’den alınarak davacılara verilmesine; araç mülkiyetinin davacı adına tescile ilişkin talebin tescilin idari işlem niteliğinde olması nedeniyle reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere toplanan delillere göre davalı … vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava hile alınan vekaletname ile yapılan araç satışının iptali, bu talebin kabul edilmemesi halinde araç rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’nun 988. maddesi; bir taşınırın emin sıfatıyla zilyedinden o şey üzerinde iyiniyetle mülkiyet veya sınırlı ayni hak edinen kimsenin edinimi, zilyedin bu tür tasarruflarda bulunma yetkisi olmasa bile korunur hükmünü öngörmektedir. Bir malın zilyedi onu başkasına emanet etmiş olmayıp çaldırma, gasp, unutma gibi bir nedenle elinden çıkarmış bulunuyorsa, üçüncü şahıs böyle bir malı iyi niyetle iktisap etmiş olsa dahi onun iktisabı geçerli değildir. Gerçekten Medeni Kanun’un 989. maddesi bu konuda açık düzenleme içermektedir. Taşınırı çalınan, kaybolan ya da iradesi dışında başka herhangi bir şekilde elinden çıkan zilyed, o şeyi elinde bulunduran herkese karşı beş yıl içinde taşınır davası açabilir.
Görülüyor ki, kanun iyi niyetin korunması hususunda emanet bırakılan mallarla sahibinin elinden rızası olmaksızın çıkan mallar arasında bir ayrım yapmıştır. Bu ayrım şu düşünceye dayanmaktadır; malı başkasına emaneten bırakan kimse az çok risk altına girmiş ve emaneten verdiği şeyin alan tarafından başkasına geçirilmesi tehlikesini göze almış sayılabilir. Oysa bir malı rızası olmadan elinden çıkaran kimsenin böyle bir riske önceden katlandığı söylenemez. Böyle olunca bir malı iyi niyetle iktisap eden üçüncü kişinin menfaati, malı emaneten veren kimsenin menfaatine tercih edilmekte; rızası olmadan malını elinden çıkaran kimsenin menfaatine ise feda edilmemektedir. Sahibinin elinden rızası olmadan çıkan bir şeyi iyi niyetli üçüncü kişi bir açık artırmadan, pazardan veya bu gibi eşyayı satan bir kimseden iktisap ederse asıl mal sahibinin gerek bu şahıs gerekse daha sonraki müktesipler aleyhine açacağı iade davasını kazanabilmesi şöyle bir şarta bağlanmıştır: Böyle hallerde iyi niyetli üçüncü kişinin bu malı iktisap etmesi için verdiği bedel, iadeyi isteyen davacı yani asıl mal sahibi tarafından ona iade edilmelidir. Eğer bu şart yerine getirilmezse mahkeme asıl mal sahibinin açacağı iade davasını kabul edemez.
Somut olayda; davacı elinden hile ile alınan vekaletnameye dayalı olarak Konya 13. Noterliği’nin 12.08.2016 tarih, 31439 yevmiye nolu satış sözleşmesi ile davacıya vekaleten davalı … tarafından davalı …’ye 55.700,00 TL bedel ile dava konusu aracın satıldığı anlaşılmıştır.
Davalı … aleyhine Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/16 E sayılı dosyası ile dolandırıcılık suçundan dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde, iş bu davanın davacısı tarafından davalı …’a yöneltilen iddiasının ceza davasında da sabit görüldüğü, davalı …’ın dolandırıcılık suçundan cezalandırıldığı ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalı …’in kötü niyetli olduğunun kesinleşen ceza davası neticesinde sonuçlanmış olmasına göre; davacının iradesi, hile ile fesada uğratılarak dava konusu aracın ve söz konusu vekaletnamenin davacının iradesi dışında elinden çıktığının kabulü gerekecektir.
Davalı …’de dava konusu aracı açık artırmadan, pazardan veya benzeri şekilde eşya satan bir kimseden aldığını ispat edememiştir. Bu durumda, davalı …’in de iyi niyetli olarak kabul edilemeyeceğinin ve TMK 989/2 hükmünde belirtilen koşulları taşımadığının, anlaşılmış olmasına göre mahkemece tüm davalılar yönünden davanın kabulüne karar vermesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun’un 373/2 maddesi uyarınca, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 4.385,60 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 02.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.