Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/20810 E. 2023/4194 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/20810
KARAR NO : 2023/4194
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/527 E- 2018/624 K
HÜKÜM/KARAR : Kabulüne /Yeniden Hüküm Kurulmasına
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çameli Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/33 E- 2017/20 K

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karara karşı davalı … vekili ve … vekili tarafından tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, gerekçenin değiştirilmesine, hükmün yeniden tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili ve … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …’dan alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine Denizli 7. İcra Müdürlüğü’nün 2013/7468 sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, borçlunun adına kayıtlı Çameli İlçesi … köyü, 146 ada, 1 parselde kayıtlı kargir kahvehane ve iki katlı ev ve arsasının mal kaçırma kasdı ile yiğeni Ümir Arslan’a, ondan da davalı …’a devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.

Birleşen dosyada ise, davacı vekili, aynı icra dosyasına konu alacağın tahsilini teminen Çameli İlçesi, … Mahalle, 15 ada, 5 parselde kayıtlı elma bahçesi vasıflı taşınmazın davalı …’e devrine ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının alacağının garanti altına alındığını, davanın koşullarının oluşmadığını, söz konusu satışların kötü niyetle yapılmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
2.Dahili davalı …, davalı borçlunun durumunu bilmediğini, tapuya güvenerek satın aldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 02.02.2017 tarihli ve 2014/33 Esas ve 2017/20 Karar sayılı kararıyla; ” ….asıl ve birleşen davanın kabulüne, tasarrufun iptaline, dava konusu taşınmazlarda davacıya cebri icra yolu ile haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili adına kayıtlı 146 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın kararda … adına kayıtlı olarak yazıldığını, davacı bankanın kredilerinin teminatında ipotek bulunduğunu, iş bu ipotek sebebi ile de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, bu sebeple davacının acz halinin kabul edilemeyeceğini, kötü niyetli olmadıklarını, tasarrufun iptali gerekçesinin açıkça belirtilmediğini, müvekkili ile diğer davalının kızı … Güven arasında kira ilişkisinin kurulmasının müvekkilinin diğer davalı borçlunun durumunu bildiği anlamına gelmediğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; davalı borçlunun kredilerinin teminatını teşkil etmek üzere ipotek verdiğini, ipotek olması sebebi ile davalı borçlunun acz halinin olamayacağını, başkaca mallarının da bulunduğunu, ipoteğin borcu karşılayacağını, dava konusu gayrımenkulü bedelini ödeyerek satın aldığını beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 146 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın davalı … ve ondan da davalı …’a devredildiği tarihteki gerçek değerleri ile tapuda gösterilen değerleri arasında misli aşan fark olduğu, yine dava konusu 15 ada, 5 parsel sayılı taşınmazında düşük bedel ile davalı …’e devrediliğinin anlaşıldığı, davalı …’ e satışa ilişkin İİK 278/2 hükmü gereğince iptal koşullarının gerçekleştiği, bu sebeple ilk derece mahkemesinin gerek esas dava yönünden gerekse birleşen dava yönünden dava ön şartlarının gerçekleştiğine ve iptal koşullarının oluştuğuna ilişkin kabulünün yerinde olduğu, …. 2014/33 esas sayılı dava yönünden davalılar …, … ve … arasında; 2014/34 esas sayılı dava yönünden davalılar … ve … arasında zorunlu dava arkadaşlığı ilişkisi bulunduğu gözetilmeden, davalı …’in 2014/33 esas sayılı dava yönünden hükmedilen harçtan da sorumlu tutulması doğru olmadığı gibi yine aynı dava bakımından davalılar …, … ve …’un sorumlu olacağı harç miktarının 5.279,06TL olacağının nazara alınmamasının da doğru olmadığı, …yine, hükmün birinci bendinde “davalı … adına kayıtlı” denilecek yerde “davalı … adına kayıtlı” denilmesinin de usule uygun olmadığı, …. Bu sebeple davalıların istinaf başvurularının kamu düzenine ilişkin hususlar ile ilgili değişik gerekçe ile kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hükmün HMK 353/1-b-2 madde ve bendi uyarınca yeniden tesisine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili ve davalı … vekili temyiz dilekçelerinde ; istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri hususları tekrar etmişlerdir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi
2.2004 sayılı İcra İflas Kanun’un 277 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, davalı …’in, davalı borçlu …’un eşinin asker arkadaşı olmasına ve sonrasında da yakın arkadaşı olduğu ayrıca taşınmazı devralan davalı …’in oğlunun diğer davalı borçlu taşınmazı devreden … tarafından işletilen Çameli/Birlik petrolde işçi olarak çalışmasına, adı geçen davalıların aynı küçük ilçede bulunmaları ve birbirlerini tanımaları sebebiyle, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olmasına göre davalı … vekilinin aşağıdaki 3. bent dışında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-İptal davasından maksat İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.

İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buradaki üçüncü kişiden maksat, borçlu ile doğrudan işlem yapan değil, borçlu ile işlemde bulunan kişiden mal veya hakkı satın alan kişi olup uygulamada buna dördüncü kişi denilir. Borçlu ile işlemde bulunmayan dördüncü veya ondan sonraki kişiler hakkında dava açılıp açılmaması davacının isteğine bağlıdır ve bu kişiler yönünden iptal kararı verilebilmesi kötü niyetli olduklarının yani borçlunun alacaklılara zarar verme kastı ile hareket ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduklarının kanıtlanmasına bağlıdır.

İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın elden çıkardığı tarihteki gerçek değeridir.

Somut olayda; İlk derece mahkemesinde; asıl dava yönünden davalı borçlunun adına kayıtlı 146 ada, 1 parselde kayıtlı gayrımenkulü düşük bedel ile davalı …’a, ondan da düşük bedel ile …’a devredildiği, dava konusu gayrımenkulün hem …’a hem de …’a gerçek değerinin çok altında bir bedel ile devredildiği gerekçesiyle iş bu tasarruf yönünden davanın kabulüne karar verilmişse de; davalı 4 üncü kişi olan … yönünden iptale karar verilebilmesi için davalı …’ın davalı borçlunun durumunu bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğunun kanıtlanması gerekir. Bu husus araştırılmaksızın davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

3.Davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından davalı borçlunun kredilerinin teminatında yer alan ipotek ile ilgili davacı … AŞ tarafından Denizli 7 İcra Müdürlüğü’nün 2013/7668 sayılı dosya ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, ipotek borcunun tahsil edildiği, buna göre de ipoteğin fek edildiği belirtilmiş olmasına göre; İİK’nın 45. maddesi gereğince alacaklının önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması yasal zorunluluk olduğundan ve davalıların da bu yönde itirazları bulunduğundan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibin akıbetinin ne olduğu, ipotek sebebi ile icra dosyasında tahsilat yapılıp yapılmadığı araştırılmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi de doğru görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Değerlendirme bölümünün (1) nolu bendinde açıklanan sebeplerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2.Değerlendirme bölümünün (2) nolu bendinde açıklanan sebeplerle davalı … vekilinin; (3) nolu bendinde açıklanan sebeplerle … vekilinin ve davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalılar … ve …’a iadesine,

Dosyanın HMK 373/2 hükmü gereğince kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2023 tarihinde oybirlliği ile karar verildi.