Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/20778 E. 2021/7741 K. 27.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/20778
KARAR NO : 2021/7741
KARAR TARİHİ : 27.10.2021

MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; müvekkilinin Türk Silahlı Kuvvetleri Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde kamu görevine başladığını, davalı kuruma üyeliğinin yapıldığını, maaşından belirlenen oranlarda aylık kesintiler yapılarak kuruma aktarılmaya başlandığını, … üyeliği ve kesintilerin emekli olduğu 15/02/1998 tarihine kadar devam ettiğini, … yetkili organlarının aldığı karar ile 1996 yılından itibaren üyelerinin isteğine bağlı olarak EMS uygulamasına geçildiğini, müvekkilinin de Emekli Maaşı Sistemi (EMS) uygulamasına girdiğini, 1998 yılından itibaren her yıl belirlenen oranlara göre taksitler halinde …’tan emekli maaşını almaya başladığını, 07/12/2017 tarihinde Emekli Maaşı Sisteminden (EMS) çıkmak istediği bildirildiği, … Genel Kurulunun alınan kararı ve kar payı dağıtılması onayı doğrultusunda kurumdaki rezervinin karşılığı olarak 268.333,21 TL paranın hesabına yatırılmış olduğunu ve … üyeliğinin sona erdiğinin bildirildiğini, ancak hesaplanan rezerv miktarının hatalı olarak hesaplandığı belirtilerek haksız işlem nedeniyle rezervden yapılan kesintinin ödenmesini talep ettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.568,38 TL’nin davalıdan tahsilini, ödenecek olan miktara kesintinin yapıldığı 10/05/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, …’ın 1962 yılında 205 sayılı Kanun ile kurulduğu, üyelerine özel hukuk hükümleri çerçevesinde bir kısım sosyal güvenceler sağlanan emekli fonu niteliğinde bir kuruluş olduğu, her ne kadar 205 sayılı Kanun’un 1/2 fıkrasında kurumun özel hukuk hükümlerine tabi olduğu belirtilmiş ise de bu hususun kurumun üçüncü kişi konumundaki gerçek ve tüzel kişilerle olan münasebetlerini düzenleyen bir husus
olduğu, kurumun kendi mensupları ile olan münasebetleri kamu hukuku çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, davacının mensubu olduğu Emekli Maaş Sistemi uygulaması kapsamında yapılan kesinti işlemlerine ilişkin davalı kurumun haksız işlem niteliğinde olduğu belirtilen eylemin idari işlem niteliğinde olduğu, itilafların çözüm yerinin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi olduğu, ancak Anayasa değişikliğinden sonra bu görev idare mahkemelerine geçmiş olduğundan HMK’nun 114 ve 115/2 maddesi gereğince; dava şartı yokluğu nedeni ile yargı yeri yönünden davanın usulden reddine, davacının idari yargı yerinde dava açma muhtariyetine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya arasındaki bilgi ve belgelerden; davacının en son kıdemli albay rütbesinde asker kişi olarak çalışmakta iken emekli olduğu, davalı … ile davacı arasında, görevli olduğu dönemde zorunlu üyelik ilişkisinin bulunduğu, davacının üye olduğu dönemde “asker kişi” olması da nazara alındığında emsal dosyalardaki bölge idare mahkemesi kararları da (Ankara BİM 2020/2017E. 2020/2403 K. vb.) nazara alındığında işbu davaya bakma görevinin idari yargının konusuna girdiği sonucuna varıldığından, ilk derece mahkemesi tarafından yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nun 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nun 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 59,30 TL temyiz peşin harcının onama harcına mahsubuna 27/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi