Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/20454 E. 2022/16434 K. 07.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/20454
KARAR NO : 2022/16434
KARAR TARİHİ : 07.12.2022

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu meydana gelen maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen kararın istinaf incelemesinde; davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, davalı … vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

K A R A R

Davacı vekili; davalı …’ın maliki olduğu …. plakalı araç diğer davalı …’nun sevk ve idaresinde iken 22/11/2015 tarihinde Düzce Atatürk Bulvarında hatalı sollama yaparak park halinde olan araçlara çaptığını, bu çarpma esnasında park halindeki araçların yanından geçmekte olan müvekkilinin araçlar arasında kalarak yaralandığını, kaza yapan araç sürüsünün aracı olay yerinden tahkikat yapılmadan uzaklaştırmış olması nedeniyle Trafik Kaza Tespit Tutanağı düzenlenemediğini, bu olay nedeniyle Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinde 2016/150 Esas nolu dosya üzerinden yargılama yapılarak sürücünün tamamen kusurlu olduğunun yapılan keşifte belirlendiğini, olay nedeniyle müvekkilinin yaralandığını ve yapılan tedaviler sonucu sağlık kurulu raporu ile %54 oranında kalıcı sakatlık oluştuğunun tespit edildiğini, sakatlık raporu ve diğer tahkikat evraklarının … plakalı aracın kaza tarihinde 353644614 nolu poliçe ile zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı …Ş’ye gönderildiğini, Anadolu Sigortada hasar dosyası açıldığını ancak bu güne kadar ödeme yapılmadığını, müvekkilinin kazanın oluşumunda bir kusuru olmadığını, kazada yaralanması nedeniyle ayaklarında ağrı ve ödemler oluştuğunu, 2016 ve 2017 yılı içinde ağrı ve ödemlerin devam ettiğini, bir kaç kez cerrahi müdahaleye maruz kaldığını, bu kaza nedeniyle ruhi ve psikolojik durumunun bozulduğunu, travma sonrası stres bozukluğu oluştuğunu, davalı … Sigortanın hiçbir açıklama yapmadan müracaat tarihinden bu güne kadar ödeme yapmaması, diğer davalılardan sürücünün ehliyetsiz ve dikkatsiz araç kullanması, araç malikinin gerekli özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve tehlikeye sebep vermesi nedeniyle tazminattan yükümlü tutulmaları için bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, bu nedenlerle trafik kazasında kalıcı sakatlanan davacının 6100 Sayılı Yasanın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre ödenecek tazminat tutarı belirlenerek işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işleyecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödettirilmesi, talep etmiş oldukları 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar işleten ve sürücüden olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme ödettirilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekili: dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen 81 DU 621 plakalı aracın 13.09.2015/10.05.2016 tarih 353644614 poliçe nolu Zorunlu Karayolu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, meblağ sigortası olmadığından, poliçede üst limit olarak belirlenen tutarın her olayda otomatik olarak ödenmesinin mümkün olmadığını, bunun için öncelikle kazada araçların kusur durumunun tespiti gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasında açıkça görüldüğü üzere, zarar görenin müterafik kusurunun bulunması durumunda tazminattan uygun bir oranda indirim yapılması gerektiğini, bu oran belirlenirken zararın meydana geliş biçimi, zarar görenin müterafik kusurunun zararın meydana gelmesi ve artmasındaki etkisinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini, müterafik kusur nedeniyle tazminatta indirim yapılmasını talep ettiklerini, ayrıca, davacı kazaya karışan sigortalı araçta hatır için taşındığından; hatır taşıması indirimi yapılmasını talep ettiklerini, dava konusu olayla ilgili olarak ceza soruşturma dosyasındaki tüm delillerin, ifade tutanaklarının, tanık beyanlarının ve nihayet bilirkişi raporunun temini gerektiğini, ancak hukuk mahkemesi ceza mahkemesi bilirkişi raporu ile bağlı olmayacağından, kusura ilişkin incelemenin resen yapılmasını talep ettiklerini, ceza dosyası ve varsa kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra meydana gelen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini talep ettiklerini, davacı yanın maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine sevk edilerek yalnızca kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet durumu hakkında rapor alınmasını talep ettiklerini, bu nedenle maluliyet hesabında yalnız fiziki ve sürekli nitelik taşıyan arazların dikkate alınması, buna göre kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, davacının sosyal ve ekonomik durumlarının ve hangi Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi olduğunun, davacıların Sosyal Güvenlik Kurumundan geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi gideri ya da peşin sermaye değeri dolayısıyla herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitini talep ettiklerini, kusur durumu ve maluliyet belirlendiğinde dosyanın hesaplama amacıyla, aktüeryal rapor hazırlanabilmesi için aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişiye verilmesini bu nedenlerle, talep edilen bakıcı gideri taleplerinin reddine, müterafik kusur ve varsa hatır taşıması nedeniyle hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasına, kaza tarihinden ticari faiz talebinin reddine, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve … yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince maddi tazminat davasının kabulüne, 187.148,72 TL’nin davalılardan tahsiline, manevi tazminat talebinin feragat nedeni ile reddine karar verilmiş, verilen karar davalılarca istinaf edilmekle bölge adliye mahkemesince davalıların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş, verilen karar davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalı … vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK’nın 373. maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 9.588,09 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’tan alınmasına 07.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.