Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/20347 E. 2022/16797 K. 12.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/20347
KARAR NO : 2022/16797
KARAR TARİHİ : 12.12.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, … tarafından davanın kabulüne ve … tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

K A R A R

Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı kaza sonucunda bu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp % 8 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 16.000,00 TL. tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslahla, taleplerini 57.928,40 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, kusur ve maluliyeti kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
… tarafından; davanın kabulü ile 43.743,64 TL. sürekli işgücü kaybı, 12.355,74 TL. geçici işgöremezlik ve 1.829,02 TL. bakıcı gideri olmak üzere toplam 57.928,20 TL. tazminatın 12/11/2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, … tarafından, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, davacının sigortalı araçta yolcu olduğu ve zarara sebep olanların KTK’nın 88/1. maddesi gereği davacıya karşı müteselsilen sorumlu oldukları da dikkate alındığında, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğuna ilişkin kabulün oluşa ve dosya kapsamına uygun görülmesine; davacının maluliyet oranını kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ve ekindeki cetvellere göre belirleyen 24/08/2020 tarihli uzman bilirkişi heyeti raporunun karara esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemesine; tazminatın 28/02/2021 tarihli aktüer raporunda usulünce hesap edilmiş olmasına; davacının müterafik kusurlu kabul edilmesini gerektiren somut delil bulunmadığından, tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmayışında usulsüzlük bulunmamasına; uzman doktor bilirkişi heyetinin düzenlediği raporla saptanan iyileşme süresine ilişkin geçici işgöremezlik zararının ve geçici bakıcı ihtiyacından doğan zararın trafik sigortasının teminatı kapsamında olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki yerinde görülmeyen diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrasına “tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir” hükmü eklenmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 17/2. maddesinde ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin beşte birine hükmedilir” düzenlemesi yapılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; …’nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK’nun 370/2.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile … kararının 5.3. bendinde yer alan “8.330,69 TL” ibaresi çıkartılarak yerine “4.080,00 TL” ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA; dosyanın, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12/12/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.