Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/20019 E. 2022/16824 K. 13.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/20019
KARAR NO : 2022/16824
KARAR TARİHİ : 13.12.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı … …’nce davanın kabulüne dair verilen karara davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine … tarafından verilen 04.07.2021 tarih 2021/İHK-20409 sayılı itirazın kısmen kabulüne, davanın kabulüne dair kararın süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, davalıya sigortalı aracın karıştığı kazadan dolayı müvekkilinin maluliyeti bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.472,00 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiş; 19.02.2021 tarihli dilekçesi ile talebini 83.511,23 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
… tarafından, davanın kabulü ile 83.511,23 TL’nin 29.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulü ile (vekalet ücretinin düzeltilmesi yönünde) kabulüne dair karara karşı davacı vekili ve davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2.Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve Hakem Heyetince hükme esas alınan Karadeniz Teknik Üniversitesinden alınan 10.07.2020 tarihli raporun Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği anlaşılmaktadır. 03.12.2012 kaza tarihi itibari ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir.
İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
3.Dosya kapsamından, hakem heyetince rapor ücretinin de hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Rapor ücretinin tazminat gibi hüküm altına alınması doğru olmayıp yargılama giderlerine dahil edilmesi gerekir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) no’lu bentlerde gösterilen nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile … kararının davalı yararına BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 21,40 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13/12/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.