Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/19931 E. 2022/16331 K. 06.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/19931
KARAR NO : 2022/16331
KARAR TARİHİ : 06.12.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı … Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine … tarafından itirazın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili; davalı … nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan aracın 13/8/2019 tarihinde karıştığı trafik kazasında müvekkillerinin desteğinin vefat ettiğini ileri sürerek, destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili talebin reddi gerektiğini savunmuştur.
… Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulüne, … için 32.809,08 TL ve … için 95.432,50 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın vekalet ücreti yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, … kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
İtiraz Hakem Heyetince işin esasına girilerek davalının itirazının kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, dava şartı olan teminat hususu resen araştırılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tâbi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananın önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 48. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır.” 5718 sayılı Kanun’da teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Bu maddeye göre hakim tarafından verilen kesin süre içinde teminat gösterilmezse, dava, dava şartı eksikliğinden 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ğ maddesi uyarınca reddedilir.
5718 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır.
Buna göre Türk hâkimi, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise bu kişiyi teminattan muaf tutacaktır. Karşılıklılık, iki devlet arasında imzalanan (iki taraflı) anlaşma veya iki devletin de taraf olduğu uluslararası (çok taraflı) anlaşma ile sağlanabileceği gibi kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde de sağlanabilir. Az yukarıda belirtilen anlaşmalardan biri de 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi olup, anılan sözleşmenin 17. maddesinde; âkit devletlerden birinde ikamet eden ve diğer bir devletin mahkemeleri huzurunda davacı veya müdahil olarak bulunan âkit bir devletin vatandaşlarından yabancı olmaları sebebi ile herhangi bir teminat istenemeyeceği düzenlenmiştir.
Davacılar Suriye uyruklu olup, Hakem Heyetince teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda, hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
5178 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 2. fıkrasında dava açanın karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden, öngörülen teminat hususu resen gözetilmelidir.
Şu halde İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle davacıların statüsü belirlenip teminattan muaf olup olmadığı hususu Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğünden sorularak davacıların teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa, teminatın yatırılması için davacılara kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, doğrudan işin esasına girilmesi doğru olmamış, kararın bu yönden resen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle … kararının resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 06/12/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.