YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/19906
KARAR NO : 2022/16070
KARAR TARİHİ : 05.12.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı … Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine … tarafından 28.03.2021 tarih 2021/İHK-7105 sayılı davalı vekilinin itirazlarının reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 04.11.2018 tarihinde müvekkilinin yolcu olduğu aracın tek taraflı trafik kazası yapması neticesi müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketlerine başvuru yapıldığını ancak zararın karşılamadığını, bu nedenle huzurdaki başvuruyu yapmak durumunda kaldıklarını iddia ederek, oluşan zararlarının tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Sigorta … tarafından, talebin kısmen kabulüne, 76.911,18 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı giderinin 29.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta … tarafından, davalı vekilinin itirazlarının reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta … kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi ya da üniversitelerin adli tıp bölüm başkanlıklarının, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’ine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’ine, 01.06.2015 tarihinden sonra Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak hükme esas alınan Sakarya Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca hazırlanan 08.12.2020 tarihli raporda; davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca % 23 olarak tespit edilmiştir. Ancak kaza tarihi 04.11.2018 itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri geçerlidir. Bu durumda bu rapora dayanarak hüküm kurulamaz. Yine davacı tarafından başvuru sırasında sunulan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Uygulama Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 29.07.2019 tarihli raporu kaza tarihi itibariyle yürülükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş ise de bu raporda maluliyet alt ekstremite rahatsızlığına ilişkin belirlenmiş ve rapor kazadan sonra bir sene geçmeden düzenlenmiş olması nedeniyle bu raporun da usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda, yukarıda belirtilen hukuki düzenlemeler dikkate alınarak İtiraz Hakem Heyetince, davacının tüm tedavi evraklarının dosyaya temini ve kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olacak şekilde alt ekstremite rahatsızlığı yönünden ilgili yönetmelik hükümleri de dikkate alınarak maluliyet oranının belirlenmesi için yeniden rapor alınması, akabinde aktüer bilirkişiden rapor alınarak davalının usuli müktesep hakları gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
3-Somut olayda, … Uyuşmazlık Hakem Heyetince kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik’in 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17.maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; …’nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5′ i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.