YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/19718
KARAR NO : 2022/12617
KARAR TARİHİ : 19.10.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı İtiraz Hakem Heyetince verilen itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davacının yolcu olarak bulunduğu davalıya sigortalı aracın 03/11/2014 tarihinde yaptığı kaza neticesinde yaralanarak malul kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatını 20/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini 50.157,72 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, usulüne uygun başvuru yapılmadığını bu nedenle usulden red kararı verilmesi gerektiğini, maluliyet raporunu kabul etmediklerini, geçici iş göremezlik talebinin teminat kapsamında olmadığını, kusur oranının belirlenerek, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulü ile 40.126,17 TL tazminatın 29/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvurana ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı, davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine dair verilen karara karşı davalı temyiz yoluna başvurmuştur.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerekçelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; davacı vekilince dosyaya sunulan Dicle Üniversitesi hastanesi Adli Tıp Kurul raporu tarafından düzenlenen 26/02/2020 tarihli raporda, %5,3 oranında maluliyeti olduğu tespit edilmiştir. Anılan bu raporun tanziminde, kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken 03/08/2013 tarihli Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin esas alındığı belirtilmiştir. Ancak; Maluliyet tespiti Yönetmeliği %60 ve üstü maluliyet için belirleme yapma esasını kabul etmesi nedeniyle 11/10/2008 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliği ekindeki cetvellerin kullanılması, Dairemizin yerleşik uygulamalarıyla kabul edildiğinden, kullanılan cetvel bakımından rapor usule uygun değildir. Bu nedenle davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranının, yukarıdaki açıklamalar ışığında tespiti için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp bölümünden muayene sonuçlarına göre Maluliyet tespiti Yönetmeliği %60 ve üstü maluliyet için belirleme yapma esasını kabul etmesi nedeniyle 11/10/2008 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliği eki cetvelleri kullanılarak rapor tanziminin istenmesi ile oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Kabule göre; somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, davacı için 40.126,17 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına toplam 6.016,40 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin, vekalet ücretine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrasına “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.