YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/196
KARAR NO : 2021/6849
KARAR TARİHİ : 14.10.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki İİK’nun 5. maddesi uyarınca maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dışı alacaklı … Bankası A.Ş tarafından Adana 12. İcra Dairesi’nin 2006/2709 esas sayılı dosyasında aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, takip sırasında üzerinde ipotek bulunan taşınmazına ilişkin kıymet takdir raporunun ve satış ilanının kendisine usulüne uygun olarak tebliği sağlanmadan satılması ve ihale alıcısı üzerine tescil edilmesi üzerine … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/729 esas sayılı dava dosyasında ihalenin feshi için açmış olduğu davanın kabulüne karar verildiğini ve ihalenin feshedildiğini, fakat taşınmazını alan ihale alacaklısı tarafından satışının yapıldığını ve iyiniyetli olan dava dışı üçüncü kişilere karşı tapu iptal ve tescil davası açma imkanının kalmadığını, usulsüz yapılan ihaleden dolayı zarara uğradığını, taşınmazının düşük bir bedelle satışına neden olunduğunu belirterek uğradığı maddi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, icra dosyasında, satışa konu meskenin muhammen bedelinin 41.113,18 TL olarak belirlendiği, ihale sonucu dairenin 25/12/2009 tarihinde 19.100,00 TL bedelle dava dışı Serdar Çiftçioğlu’na ihale edildiği, dolayısıyla taşınmazın 22.013,18 TL düşük bir bedele satıldığı, davacıya yapılan satış ilanı tebliğinin ise usulsüz olduğu, ihalenin usulsüz yapılmasından dolayı davalı kurumun kusurlu olup davacıya kusur atfedilemeyeceği gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarının inecelenmesinde; Dava, İİK’nın 5. maddesi uyarınca maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden; dava dışı şirket ile alacaklı …Bankası A.Ş arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davacının anılan sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve davaya konu taşınmazı üzerine ipotek konulduğu, borcun ödenmemesi üzerine alacaklı banka tarafından … İcra Dairesi’nin 2006/2709 esas sayılı takip dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluya icra takibine başlandığı, icra takipi sırasında taşınmazın kıymet takdiri raporu ile satış ilanın Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, ihalenin kesinleşmesi üzerine taşınmazın dava dışı … adına tescilinin sağlandığı, satış işleminden tahliye emri ile haberdar olunması üzerine davacı tarafından bu defa … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/729 esas sayılı dava dosyasında ihalenin feshi davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda satış ilanının tebliğinin usulüne uygun olmaması nedeniyle ihalenin feshine karar verildiği ve kararın Yargıtay …Hukuk Dairesi tarafından onanması üzerine kesinleştiği, davaya konu taşınmazın dava tarihindeki değerinin oldukça yüksek olmasına rağmen çok düşük bedelle satışının yapıldığı ve düşük bedelle satılması nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istendiği, mahkemece usulsüz tebliğ işlemi nedeniyle davacının yasal haklarını kullanmaktan mahrum bırakıldığı ve zararın icra memurunun işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle istemin kabulüne karar verildiği, anlaşılmaktadır.
Hukukumuzda hakkaniyet, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 43. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK.) 51.) maddesinde düzenlenmiş, bazı şartların ve çözümlerin önceden saptanmasının doğuracağı düşünülen sakıncaları ortadan kaldırmak için hukuk kurallarının esnek veya eksik bırakıldığı hallerde etkisini gösteren ve belli somut olayların özelliklerine uygun karar verilmesini emreden kurallar bütünü olarak tanımlanmaktadır. Buna göre hâkimin, tazminatı belirlerken durumun gereğini ve belirtilen maddede örnek olarak sayılan özel indirim sebeplerini göz önünde tutması gerekmektedir.
Şu halde; dava konusu olayın gelişim biçimi, davalıların çalışma koşulları ve iş yoğunluğu da dikkate alınarak karar verilen zarar miktarından 818 sayılı BK 43-44 maddeleri (TBK. madde 51-52) gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.