Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/19353 E. 2021/9780 K. 07.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/19353
KARAR NO : 2021/9780
KARAR TARİHİ : 07.12.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Av. … tarafından, davalı … vd. aleyhine 16.06.2009 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalılardan … ve … Mirasçıları aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.01.2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalılardan … Mirasçılarından … ile …, …, … ve … vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
KARAR

Hükmüne uyulan Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 05.02.2015 gün 2014/21465 E. 2015/1379 K. sayılı ilamında; “…davalıların 2004-2008 yılları arasında davacı derneğin …Şubesi yönetim kurulunda görev aldıkları, dernek müfettişlerince yapılan denetim sonucunda düzenlenen 18.05.2009 tarihli denetim raporunda; ilgili şubenin çalışan personelinin SSK prim borçları ve gecikme cezası, vergi cezası ve gecikme zammı ile fazla kira bedeli ödenmesi suretiyle derneğin zarara uğratıldığı, bu zarardan davalıların sorumlu olduğunun belirtildiği, bunun üzerine davacı vekili tarafından bu zararın tahsili amaçlı eldeki davanın açıldığı, davalıların şubede likidite sıkıntısı bulunduğundan zamanında ödeme yapılamadığını savundukları, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak alınan raporda; davacı derneğin 2009 yılında değiştirilen önceki tüzüğünde kişisel sorumluluk düzenlenmediğinden 2009 öncesi döneme ilişkin olarak zarardan davalıların sorumlu tutulamayacağının belirtildiği, Mahkemece gerek bu rapor ve gerekse şubede likidite sıkıntısı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında mahkemece meydana gelen olay nedeniyle taraflara yüklenebilecek kusur oranı ve hasar miktarı yönünden bilirkişiden rapor alınmıştır. Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporu dernekteki gerçek zarar miktarını ve davalıların her biri için ayrı ayrı kusur durumunu gösterir nitelik ve yeterlilikte bulunmadığından bu rapora itibar edilerek karar verilemez. Hal böyle olunca Mahkemece; dosya yeniden konusunda uzmanlardan oluşan başka bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, davalıların şubede likidite sıkıntısı bulunduğundan zamanında ödeme yapılamadığına ilişkin savunmaları da dikkate alınarak bu likidite sıkıntısının neden
kaynaklandığı, bu durumun davalıların mevzuata uygun yönetimleri söz konusu olsa idi yinede gerçekleşecek nitelikte olup olmadığı, likidite sıkıntısının dernek genel merkezinden yardım istenerek aşılıp aşılamayacağı hususları ile davacı tarafın meydana gelen olay nedeniyle davalılardan istemekte haklı olduğu gerçek zarar miktarı duraksamasız belirlenmeli, davalıların her biri için ayrı ayrı kusur durumu ve belirlenen zarardan hangi oranda ve ne miktarda sorumlu oldukları tespit edilmeli, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir hüküm verilmesi gerektiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davalılardan … ve … Mirasçıları aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; söz konusu karar, davacı vekili, davalılardan … Mirasçılarından … ile …, …, … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ile davalılardan …, … ve …’un tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
2.Davalılardan … Mirasçılarından … ile …’nın temyiz itirazlarına gelince:
Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Dava tarihi 16.06.2009 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 13.05.2016 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bozma nedeni yapılmamıştır.
Davacı, dava dilekçesiyle 41.730,72 TL tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece davalılardan … Mirasçıları aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, kendisini vekille temsil ettiren davalılardan … Mirasçılarından … ile … yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Karar gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi gereğince, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez
Şu durumda mahkemece; karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesi uyarınca yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalılardan … Mirasçılarından … ile … yararına miras payları oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hiç hükmedilmemesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalılardan … Mirasçılarından … ile …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükme 8. bent eklenerek “Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık
Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.338,45 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılardan … Mirasçılarından … ile …’ya verilmesine” ibaresinin yazılmasına, (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı ile davalılardan …, … ve …’un tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, aşağıda dökümü yazılı 1.127,41 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar …, … ve …’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … mirasçılarından …’ya geri verilmesine 07/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.