Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/1909 E. 2021/7603 K. 26.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1909
KARAR NO : 2021/7603
KARAR TARİHİ : 26.10.2021

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanınkabulüne dair… Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nce verilen 11.04.2019 tarih 2019/783 Esas 2019/795 sayılı kararının Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından süresi içinde istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili davalı borçlu …. hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığnı, dava konus taşınmazın 20.07.2016 tarihinde davalı …’a satıldığını belirterek, tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı … vekili, dava konusu taşınmazın üzerindeki ipotek ile birlikte satıldığını, muvazaa olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, müvekkilinin borçlu ile bir yakınlık veya akrabalığının olmadığını, ödemelerin banka aracılığı ile yapıldığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemenin tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldığı gerkeçesi ile davanın reddine ilişkin kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesince takibin dayanağının çek olması nedeni ile borcun doğum tarihinin araşıtırılması gerektğinden bahisle istem kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış ve yeniden yargılama yapılması için dosya mahalline iade edilmiştir.İlk derece mahkemesinin yaptığı araştırma sonucunda borcun doğumunun tasarruftan önce olduğu ancak ivazlar arasında önemli oransızlık olmadığından ve davalılar arasında yakınlık ve akrabalık olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesince, davacı alacaklıya 07/07/2016 tarihli keşide edip verdiği 104.000,00.TL çekten kaynaklanan borcun doğumundan sonra üzerindeki yüklü ipotek ile yakın arkadaşının kızı olan davalı …’a 20/07/2016 tarihinde 16260 yevmiye nolu senet ile ilkadım ilçesi, 11087 ada, 12 parsel A Blok zemin kat 3 nolu dubleks işyerindeki hissenin tamamını 96.870,00.TL bedelle temlik ettiği, davalı borçlu …’nun tefrik edilen dosyalardan da anlaşıldığı gibi esnaf olarak çok sayıda keşide ederek verdiği karşılıksız çeki bulunmakta olduğu davalı …’ın borçlunun mali durumunu ve alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bildiği veya bilebilecek durumda olduğu ayrıca dava konusu taşınmazı 20/07/2016 tarihinde ipotekli olarak temlik almasına rağmen satın aldıktan yaklaşık 1,5 ay sonra ipoteğin kaldırılması için … Bankası … Şubesine temlik alan davalı … tarafından 01/09/2016 tarihinde davalı …’nun üzerindeki yüklü ipoteğinin kaldırılması için 500.000,00.TL EFT havale ettiği dosya kapsamında toplanan delillerden anlaşıldığı, davacının sübut bulan davasının İİK.nun 280.maddesine göre kabulüne karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın ispat olunamadığından bahisle reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile mahkeme kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
Bu davaların görülebilmesi için diğer dava koşulları yanında, özel bir dava koşulu olarak tasarrufun borcun doğmundan sonra gerçekleşmiş olması gerekir.
Somut olayda, davacının alacağı, 05.08.2016 tarihli çekten kaynaklanmakta olup, tasarruf bu tarihten önce 20.07.2016 tarihinde gerçekleşmiştir. İlk derece mahkemesince borcun doğum tarihinin araştırması yönünde bir takım tanık beyanlarına dayanılmış ise de, dinlenen tanık anlatımlarının davacı … ile borçlu arasındaki alacak borç doğumunu ilişkin olmayıp , bir başka alacaklı Ahmet Yurt ‘un alacağına ilişkin olduğu, istinaf mahkemesinin borç kaynağını hatalı olarak 07.07.2016 tarihi olarak tesbit edilmiştir. Mahkemce, ticari hayatta çekin vadeli ödeme aracı olarak kullanıldığıda dikkate alınarak, davacının ticari defterleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, 05.08.2016 tarihli çekin hangi borç ilişkisi için verildiği tesbit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile bölge adliye mahkemesinin kabul kararının BOZULMASINA, HMK 373/2 maddesi gereğince dosyanın kararı veren … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesine, bir örneğinin ilk derece mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’a geri verilmesine, 26/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.