Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/19018 E. 2022/16108 K. 05.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/19018
KARAR NO : 2022/16108
KARAR TARİHİ : 05.12.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında, … … tarafından verilen 02/02/2021, 2021/İHK-3111sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili; davacının yolcu olarak bulunduğu ve davalı … şirketince … ile sigortalanan aracın 27/07/2015 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kaza neticesinde yaralandığını ve maluliyet oluştuğunu, usulünce yapılan başvuruya rağmen davalının ödeme yapmadığını belirterek, uğranılan zararın davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, başvurunun usulden ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
… Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 90.046,28TL tazminatın 21/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince, itirazın reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, … kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza tarihi 27/07/2015 olup uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacıda oluşan maluliyet oranının belirlenmesi gerekirken, Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan alınan 04/03/2020 tarihli raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre maluliyet tespiti yapıldığı görülmüştür. İtiraz Hakem Heyetince davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları eklenerek, davacıya ait dosyada mevcut raporlar da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, Adli Tıp Kurumu ve üniversitelerin adli tıp anabilim dalı bölümleri gibi kuruluşlardan rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum … kararının bozulmasını gerekmiştir.
3- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına “tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir” hükmü eklenmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 17/2. maddesinde ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir” düzenlemesi yapılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; …’nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de usul ve yasaya uygun düşmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile … kararının BOZULMASINA. peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/12/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.