YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/19010
KARAR NO : 2022/13993
KARAR TARİHİ : 07.11.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasında İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslahla talebini yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile 101.632,80 TL’nin tahsiline karar verilmiş, anılan karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. (818 sayılı BK’nın 43.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, davacı yolcu konumundadır. Soruşturma dosyasındaki davacının beyanında; arkadaşı ile gezmeye gittiklerini ve kazanın gerçekleştiğini ifade etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda hatır taşıması olduğunu belirtmiştir. İtiraz Hakem Heyetince, dosyada delil olmadığı ve taşımanın kimin menfaatine olduğu belli olmadığından davalının hatır taşıması itirazının reddine karar verilmiştir. Davacı yolcu ile dava dışı sürücünün arkadaş oldukları, herhangi bir menfaat temini olmadığı olayda, hatır taşıması bulunduğunun kabulü ile tazminattan % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulü ile kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam nispi vekalet ücretine karar verilmiş, anılan karara itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir. Varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine vekalet ücretine karar verilirken Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 17. fıkrası ve 19.01.2016 tarihli, 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine (maktu ücretin altında kalmamak kaydı ile) karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nisbi vekalet ücretine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.