Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/1877 E. 2021/9075 K. 24.11.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1877
KARAR NO : 2021/9075
KARAR TARİHİ : 24.11.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR

Davacı vekili, 23/01/2009 tarihinde dava dışı … idaresindeki motosiklet ile dava dışı Burak Ateş idaresindeki davalılar murisinin işleteni olduğu trafik sigortasız aracın karıştığı trafik kazasında her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu, meydana gelen kazada yaralanan Hasan Aytekin’in tedavi masraflarının 9.139,02 TL olduğunu, İskenderun 3. İcra Müdürlüğü’nün 2012/2281 sayılı dosyası ile davalı mirasçılar hakkında alacağın tahsili için takibi başlatıldığını, dava dışı sürücü … aleyhine açılan davada alınan bilirkişi raporuna göre sürücünün 2/8 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiğini, davalılar murisi araç maliki olmakla sürücü ile müteselsil sorumlu olduğundan 2.329,76 TL bedelden sorumlu olduğunu beyanla, İskenderun 3. İcra Müdürlüğü 2012/2281 sayılı dosyasına itirazlarının 2.329,76 TL asıl alacak oranında kısmen iptali ile asıl alacağa ödeme tarihi olan 27/04/2010 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin …’nun yasal mirasçıları olduğunu, kazaya karışan trafik sigortasız aracın …nun kayden malik olduğunu, dava sorumluluğunun yasal bir karine olan araç malikinin kusursuz sorumluluğuna dayandığını, bu karinenin aksi ispat edilebilir bir karine olduğunu, araç sürücüsünün ağır kusurlu olduğunu, trafiğe çıkması yasak olan aracı trafiğe çıkardığını, …’nun yaklaşık 7 yıl önce vefat ettiğini, müvekkillerinin murisinin aracı …’e sattığını ancak trafikte devrinin yapılmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulüne, İskenderun 3. İcra Müdürlüğü’nün 2012/2281 esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle KTK’nın 20/d maddesinde öngörülen biçimde aracın devrini gerçekleştirmeyen kaza tarihinde kayden malik görünen murislerinden dolayı davalıların sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, dava dışı 3. kişiye ödeme yapan Güvence Hesabının ödediği bedelin davalılardan rücuen tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nın 26. maddesine göre; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”
Somut olayda; davacı icra takibinde davalı taraftan 3.112,55 TL asıl alacak isteminde bulunmuş, davalı tarafın itirazı ile eldeki davanın dilekçesinde davalı tarafın 2.329,76 TL’den sorumlu olduğunu beyanla itirazın kısmen iptalini ve takibin 2.329,76 TL üzerinden devamına karar verilmesini talep etmiş olmasına rağmen, mahkemece davalıların esasen 2.329,76 TL’den olduğu belirtildiği halde, çelişki yaratacak şekilde talep aşılarak tam kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Rücu davaları; gerçek zararın giderilmesi amacına yönelik olup, zenginleşmeye bir vesile teşkil etmemelidir. Dolayısıyla zarar sorumlusundan halefiyet ilkelerine dayalı olarak talepte bulunan davacı da, ödediği meblağın tamamını değil, ancak zarar görenin uğradığı gerçek zararı, zarar sorumlusu bulunanlardan isteyebilir.
Somut olayda; mahkemece davalı işleten mirasçılarının tarafı olmadığı, davacının ve dava dışı sürücüsü hakkında hüküm kurulan mahkeme kararında belirlenen zarara göre tazminata hükmedilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Davalı taraf, davacının ödediği miktardan değil, kaza nedeni ile ortaya çıkan gerçek zarardan sorumludur. Bu durumda mahkemece adli tıp uzmanından tedavi giderleri hususunda rapor alınarak gerçek zarar miktarının belirlenmesi ile davalı tarafın sorumluluğuna hükmedilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 24/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.