YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/18643
KARAR NO : 2021/8472
KARAR TARİHİ : 09.11.2021
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen 6183 sayılı Kanunun 79. maddesinden kaynaklanan menfi tespit davasında verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf isteminin kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı vergi dairesi tarafından 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca 14/11/2012 tarihli haciz bildirisi düzenlenerek müvekkili şirkete 04/12/2012 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı vergi dairesince haciz bildirisine itiraz süresinin geçirilmesi gerekçesiyle 11/04/2013 tarihli ödeme emri düzenlenerek müvekkiline tebliğ edildiğini, bunun üzerine borçlu olunmadığı sebebine dayanılarak müvekkili tarafından ödeme emrinin iptali istemiyle Manisa Vergi Mahkemesi’nin 2013/683 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, haciz bildirisinin tebliğ tarihi itibariyle müvekkilinin dosya borçlusu şirkete herhangi bir borcu olmadığını, zira asıl dosya borçlusunun … Makine San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı müvekkile bir adet saya yumuşatma makinesi teslim edildiğini, bu makinenin verimli olmaması nedeniyle adı geçen şirkete fatura ile 01/12/2012 tarihinde iade edildiğini, müvekkil şirketin adı geçen asıl borçlu şirketle ticari ilişkisinin bu alım satımdan ibaret olduğunu belirterek davalıya 231.599,59.TL tutarındaki miktardan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, vergi mükellefi olan dava dışı borçlu … Makine San. Tic. Ltd. Şti ile davacı şirket arasında mal veya hizmet alışverişinin bulunduğu incelemeler neticesinde anlaşılmış olduğundan davacı şirkete gönderilen ödeme emrinin hukuka uygun olduğunu, ayrıca davacı tarafın iddialarının asılsız ve yersiz olduğunu, yazılı delil niteliğinde olan ve Vergi Dairesi Müdürlüğü nezdinde bulunan formlardan da açıkça anlaşıldığını, sonuç olarak davacı şirketin gerekli itirazı zamanında yapmadığı için malın elinde ve borcun zimmetinde sayıldığını, bu sebeple 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davalı idare tarafından bahsedilen kanun hükümleri izletilerek davacı şirket adına geçerli ödeme emrinin tanzim edildiğini ve amme alacağının tahsili yoluna gidildiğini beyanla haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davaya konu ödeme emrinin iptali istemiyle davacı tarafından Manisa Vergi Mahkemesi’nde dava açıldığı, Manisa Vergi Mahkemesinin 2013/683 esas 2013/838 karar sayılı kararıyla; söz konusu haciz bildirisinin davacıya tebliğinden önce davacı şirket tarafından iade faturası düzenlendiğinden adı geçen şirketle borç alacak ilişkisi olmadığının ispat edildiği, veri mahkemesinin gerekçesinde, idarece varlığı açıkça tespit edilmemiş üçüncü şahsın vergi borcundan dolayı haciz bildirisi tanzim edilmesinin yasanın düzenleniş amacına uygun düşmediği gerekçesiyle ödeme emri iptal edildiği, Manisa Vergi Mahkemesi’nin dava konusu ödeme emrinin iptaline ilişkin kararının temyiz ve karar düzeltme incelemelerinden geçerek kesinleştiği, bu nedenle asıl borçlu şirket ile davacı şirket arasındaki ödeme emriyle aranılan 231.599,59.TL tutarında borç alacak ilişkinin olduğu hususunun ispatlanamadığı, davalı idare tarafından düzenlenen 14/11/2012 tarihli haciz bildirisinin, davacı şirkete 04/12/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirket tarafından, 04/12/2012 tarihinden önce, 01/12/2012 tarihli iade faturası ile davacı şirkete asıl borçlu … Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından satılan 1 adet saya yumuşatma makinesinin iade edildiği, dolayısıyla davacının … Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne borcunun olmadığı anlaşıldığı, davalı idarenin alacağının dayanağının ortadan kalktığı, davacının, dava konusu ödeme emri nedeniyle, davalıya borçlu olmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının, davalı …’nün 11/04/2013 tarihli ödeme emri nedeniyle, davalı kuruma 231.599,59 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Davalı tarafından istinafa başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; davalının istinaf başvurusunun kabulü ile; … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/397 Esas – 2020/114 Karar sayılı 18/03/2020 tarihli kararının kaldırılmasına, düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; davaya konu ödeme emrinin … Vergi Mahkemesinin 2013/683 Esas 2013/838 Karar sayılı kararı ile iptaline karar verilip kararın kesinleştiği, buna göre davacının 6183 Sayılı Yasanın 79.maddesi gereği menfi tespit davası açılabilmesinin dava şartı olan ödeme emrinin iptaline karar verilmekle davasının konusuz kaldığı, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulması gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz bulunsa da bu yanılgının giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği, alacaklı Vergi Dairesi tarafından gönderilen haciz bildirisinin davacı 3.kişiye tebliğ edilmesi ve davacı üçüncü kişinin yasada öngörülen yedi günlük süre içerisinde haciz bildirisine karşı itirazlarını bildirmemesi nedeniyle davalı Vergi Dairesi tarafından ödeme emri düzenlenerek davacı üçüncü kişiye tebliğ edilmesi ve daha sonra eldeki menfi tespit davasını açması, dolayısıyla davaya davacının kendisinin sebep olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde yeniden hüküm tesisine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nun 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK 373. maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 59,30 TL temyiz peşin harcının onama harcına mahsubuna ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına 09/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.