Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/18269 E. 2022/8754 K. 14.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/18269
KARAR NO : 2022/8754
KARAR TARİHİ : 14.06.2022

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14/06/2022 Salı günü davacı vekili Av. … geldi, davalı adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; müvekkili şirket ile dava dışı … Müh. Sis. Çöz. Mek. ve İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. arasında ”Amasya Müftülük Binası ve Kastamanu Tıp Fakültesi İşi” adı altında dava konusu taşınırların montajı da dahil satışını içeren şekilde 20/09/2018 tarihli sözleşme imzalandığını, yapılan satış ve montaj sözleşmesi kapsamında davaya konu taşınırların davalı adresine teslim edildiğini, istihkak iddiasında bulundukları taşınırların … Pazarlama A.Ş. tarafından davacı şirket adına gönderildiğini, dava dışı sözleşme yapılan şirket tarafından ödeme yapılmaması nedeni ile satış işlemi ve montaj işleminin gerçekleştirilemediğini, 02/09/2019 tarihinde dava konusu edilen taşınırların alınmak istendiğini, ancak davacı … tarafından buna müsade edilmediğini, yine dava konusu taşınırlarla ilgili davalı idareye ihtarname çekildiğini, ancak davalı idarece yanıt verilmediğini, davalı kurumun elinde bulundurduğu dava konusu taşınırların üzerindeki hapis hakkını kullanmasının ve mülkiyet iddiasında bulunmasının haksız olduğunu ve kabul etmediklerini, müvekkil şirket ile davalı arasında böyle bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, dava konusu taşınırların değerinin 469.558,64 TL olduğunu, aynı zamanda bugüne değin taşınırların davalı tarafta bulunması ve davalının iş bu haksız işgali nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini, yine davacı şirketin uğradığı zararın, bilirkişi vasıtası ile belirlenerek tazmini ile mülkiyeti müvekkil şirkete ait dava konusu taşınırlar üzerindeki istihkak iddiasının kabul edilerek haksız el atmanın önlenmesi ve davacı şirkete iadesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davalı … tarafından dava dışı … İnş. Müh. Ltd. Şti.-….. İş Ortaklığı’na Amasya İl Müftülüğü Yeni Hizmet Binası Yapım İşinin ihale edildiğini, davaya konu olan cihazların, işin yüklenicisi tarafından ihzarat olarak şantiyeye getirildiğini, müvekil idare ile yüklenici arasındaki sözleşme hükümlerine göre Ana Grup Mekanik Tesisat-Soğutma Tesisatı kapsamında 9, 10, 11 numaralı hakediş ile yükleniciye taşınırların bedelinin ödendiğini, davacı ile iş sahibi idare arasında herhangi bir akdi ilişki mevcut olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince; davacı şirketin hak iddiasını öncelikli olarak mülkiyet ve zilyetlik kapsamında istihkak ve ecrimisil hukuki nedenine dayandırdığı, istihkak iddiası kapsamında, dava konusu taşınırların kendilerine ait olduğu gerekçesiyle ecrimisil talep edebilmesi için, malın hak sahibinin izni ve rızası dışında kötü niyetli olarak işgal ve kullanımının söz konusu olması gerektiği, dava dosyasında yer alan kayıt ve taraf beyanlarından, davacı şirketin dava dışı 3. kişi konumundaki şirketle yapmış olduğu sözleşmeyi gerekçe göstererek, bu sözleşme kapsamında kendi izin ve iradesi çerçevesinde teslim ettiği dava konusu mallar üzerinde bu nedenle hak iddia edemeyeceği, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları incelendiğinde, davacı şirketin sözleşme imzaladığı dava dışı şirket ile davalı kurumun sözleşme akdettiği şirket arasında organik bağın olduğu, bu kapsamda davacı şirketin, davalı idareden ihaleyi alan dava dışı yüklenici şirket ile sözleşme imzalamak suretiyle edimini ifa ettiği, bu kapsamda artık var ise alacağını sözleşmenin tarafı ve edimini yerine getirmeyen dava dışı şirketten talep etmesi gerekirken, bu hususta hiçbir hukuki yola başvurmayıp, aralarında sözleşme ilişkisi bulunmayan davalı idareye doğrudan istihkak iddiası kapsamında dava açmasının açıkça hakkın kötüye kullanımı olduğu, davacının hak iddiasını dayandırdığı diğer hukuki neden olan TMK’nın 988. maddesi yönünden yapılan değerlendirmede ise, emin sıfatıyla zilyetten mülkiyet veya sınırlı ayni hak edinen kimseye karşı açılan taşınır davasında taşınır edinen kimsenin iyiniyetli olmasının yeterli olduğu, davacı tarafın davaya konu soğutucu ve eklentilerinin rızaları olmaksızın ellerinden çıktığı yönündeki itirazının, taşınırların dava dışı şirket ile olan sözleşme edimi kapsamında rızaen teslim edildiği gözetildiğinde yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adli Mahkemesince; dosya içinde mevcut Ticaret Sicil Gazetesi içeriğinden, davalının ihale verdiği iş ortaklığı taraflarından ….’in, davacının sözleşme yaptığı şirket ile organik bağı olduğunun anlaşılması ile gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK’nın 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nın 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK 373. maddesi uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 21,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 14/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.