Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/1793 E. 2022/488 K. 17.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1793
KARAR NO : 2022/488
KARAR TARİHİ : 17.01.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay(Kapatılan) 17.Hukuk Dairesi’nin 10/09/2018 tarih, 2016/3305 Esas ve 2018/7590 Karar sayılı bozma ilamında; “davalı borçlulardan …’nun eldeki dava açıldıktan sonra 17/07/2013 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının davaya dahil edildiği, ancak mirasçıların Isparta 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/718 Esas 2014/257 Karar sayılı mahkeme kararı ile murisin mirasını reddettiğinin anlaşıldığı, M.K.’nun 605 ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden terekenin iflas hükümlerine göre çözümlenmesinin gerektiği, bu durumda, anılan mirasın reddi kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmesi halinde mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesinin sağlanması, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; bilirkişi raporu ile belirlenen değer ile satış miktarı arasındaki fark tarafların arasındaki akrabalık ilişkisi, satışı yapan Mustafa ve …’nun çok miktarda borcu bulunması ve haklarında başkaca icra takibi ve davalarının bulunması tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde yapılan satışların gerçek bir satış olmadığı ve alacaklılardan mal kaçırma kastı ile satış gösterip tapu da devir yapıldığı kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, Anayasa Mahkemesinin 11/7/2018 tarih, 2018/9 E 2018/84 Karar sayılı dosyada 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 278. maddesinin üçüncü fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “…neseben veya…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline; (2) numaralı bendinin ise Anayasa’ya aykırı
olmadığına ve itirazın reddine, iptal kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasından dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine” karar verilmiş, iptal kararı 15.08.2019 tarihli Resmi Gazete de yayınlanmış ve yargılama sırasında yürürlüğe girmişse de, bu bağlamda somut olayda İİK’nun 278/3-1 maddesinin uygulama olanağı olmamakla birlikte İİK’nun 280/1. maddesi gereğince, davalı borçlunun amcası olan davalı …’nun borçlunun mali durumunu ve alacaklılarını ızrar kastını bilen veya bilebilecek kişilerden olduğunun anlaşılmasına göre, davalı … vekili ve davalı …’nun yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 5.218,41 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar … ve …’dan alınmasına 17/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.