YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/17733
KARAR NO : 2022/14005
KARAR TARİHİ : 07.11.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara taraf vekillerince itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetinin 24/04/2021 tarih ve 2021/İHK-11610 sayılı davalı vekilinin itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne dair verilen kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, 01/05/2018 tarihinde plakası tespit edilemeyen bir aracın müvekkili …’e çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusuruna istinaden davalıya başvurulduğunu ancak davalı tarafından yasal sürede cevap verilmediğini belirterek oluşan maddi zararın tazminini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, yaralanmanın trafik kazası sonucu meydana geldiği kabul edilerek alınan bilirkişi raporları üzerine davanın kısmen kabulü ile 42.383,91 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 18/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara davacı vekili ve davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince; davalının itirazın reddine, davacı itirazının kabulüyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Bir rizikonun meydana getirdiği zararın sigorta kapsamına girebilmesi için, o rizikonun motorlu araç tarafından karayolunda meydana getirilmiş olması zorunludur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereğince aynı Kanun’un 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur. Zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmaması durumunda Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu … karşılayacaktır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi (2) numaralı fıkrasının (a) bendine göre “sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar” için Güvence Hesabına başvurulabilir.
Dosyanın incelenmesinde, davacı …’ün kaza tarihinde 5 yaşında olduğu, olayın 01/05/2018 günü saat 20:30 sıralarında meydana geldiğinin iddia edildiği, davacının babası tarafından 01/05/2018 tarihinde polis merkezinde verilen ifadede “evde oturduğu sırada oğlunun ağlayarak eve geldiği, sağ ayağının şiş olduğu, oğluna sorduğunda ayağının acıdığını söylediği, etrafta bulunan vatandaşların plakasını alamadıkları bir motosiklet ya da şarjlı bisikletin oğluna çarpıp kaçtığını söyledikleri, kendi imkanları ile oğlunu hastaneye götürdüğü, oğluna çarpanlardan şikayetçi olduğu” şeklinde beyanda bulunulduğu, yine 11/06/2018 tarihli ifadesinde de “faile kendisinin de ulaşamadığını, ancak şikayetinin devam ettiğini” bildirdiği, kolluk kuvvetlerince yapılan araştırmada olay yerini gören güvenlik kamerası kaydının bulunmadığı ve olayı gören kimsenin de olmadığının tespit edildiği, dosyada mevcut 01/05/2018 tarihli kaza tespit tutanağının davacının beyanı üzerine düzenlendiği, olaya ilişkin soruşturma dosyasının Uyap kayıtlarında halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-a maddesi gereğince Güvence Hesabına başvurulabilmesi için plakası belirlenemeyen bir aracın kazaya neden olduğunun somut olarak kanıtlanması gerekmektedir.
Olayın hemen sonrasında düzenlenmesi gereken kaza tespit tutanağının davacının beyanı esas alınarak düzenlendiği ve plakası tespit edilemeyen bir motosiklet veya şarjlı bisikletin davacıya çarptığının tespit edildiği, kolluk kuvvetlerince olaya ilişkin güvenlik kamerası kaydına rastlanılmadığı, olayı gören kimseye de ulaşılamadığı, davacının babasının ifadesinde olayı gören vatandaşların plakası tespit edilemeyen bir aracın oğluna çarptığını beyan ettiği ancak bu kişilerin isimlerini bildirmediği, Karayolları Trafik Kanunu’nun 103. Maddesinde “Motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğu genel hükümlere tabidir.” düzenlemesi mevcut olup bu düzenlemeye göre kazaya sebep olan aracın şarjlı bisiklet olması halinde davalının sorumluluğuna da gidilemeyeceği, iddia edilen olayın motorlu bir aracın işletilmesi sırasında meydana geldiği ve trafik kazası olduğu hususlarının yeterli somut delillerle ispatlanamadığı anlaşıldığından istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
2-Bozma ilamını kapsam ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen İtiraz Hakem Heyeti kararının yukarıda (1) açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/11/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.