Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/1730 E. 2023/9414 K. 19.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1730
KARAR NO : 2023/9414
KARAR TARİHİ : 19.09.2023

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/285 E., 2021/277 K.
HÜKÜM/KARAR : İstinaf isteminin reddine/ Davanın kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/248 E., 2019/814 K.

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlular … hakkında yapılan takibin sonuçsuz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazını 31.03.2017 tarihinde Demas Beton Demir Ltd. Şti’ne onun da 03.05.2018 tarihinde davalı …’a sattığını öne sürerek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin aciz halinde olmadığını, dava konusu taşınmaz dışında başka taşınmazları olduğunu, satışların muvazaalı olmadığını belirterek haksız açılan davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı …….,Beton İnşaat Ltd. Şti. yetkilisi cevap dilekçesinde, davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığını, davanın süresinde açılmadığını ve satışın gerçek olduğunu belirtmiştir.
3.Diğer davalı , cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi, ivazlar arasında önemli oransızlık olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde , mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçici aciz vesikası ile açılacak davanın devamı esnasında dahi olsa, dava bitmeden geçici değil gerçek aciz vesikasının alınması gerektiğini, davalı borçlunun adına kayıtlı 8 adet taşınmazı, 1 jeepi ve tırı bulunduğunu, bunların satılarak alacağın karşılanabileceğini, ancak mahkemece bu hususun araştırılmadığını, davalılar arasında yapılan satışların gerçek satışlar olduğunu, davalıların iyi niyetli olduklarını, alacaklıdan mal kaçırma kastı ile hareket etmediklerini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “..Davalılar vekili satışların gerçek satışlar olduğunu, davalıların iyi niyetli olduklarını ileri sürmüş ise de, dosyanın incelenmesinde taşınmazların değeri ile satış bedeli arasındaki fark nazara alındığında satışın 3. Kişiler bakımından bağışlama hükmünde olduğu, bu itibarla İİK’nın 278/III-3 maddesi uyarınca iptale tabi tasarruflar olmasına göre mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır.
Davalılar vekili her ne kadar davalı adına kayıtlı 8 adet taşınmazı, 1 jeepi ve tırı bulunduğunu, bunların satılarak alacağın karşılanabileceğini ileri sürmüş ise de, Uyap üzerinden yapılan araştırma neticesinde davalı adına kayıtlı jeep üzerinde 144 ayrı dosyadan icrai haciz bulunduğu, yine davalı borçlu adına kayıtı çekici üzerinde 143 ayrı dosyada icrai haciz bulunduğu, davacı adına kayıtlı istinaf dilekçesinde belirtilen taşınmazlardan Osmaniye merkezde bulunan 1775 ada 77 parsel sayılı taşımazın hisseli olduğu, davalı borçlunun hissesinin ise 16497/675200 pay olduğu, bu hisse miktarına göre taşınmazın değerinin davacının alacağını karşılamaktan uzak olduğu davacı adına kayıtlı diğer taşınmazlar üzerinde ise farklı alacaklılara ait icra dosyaları nedeni ile her bir taşınmaz üzerinde çok sayıda ( iki taşınmazda her biri üzerinde ayrı ayrı 96’şar, diğer taşınmazlarda her bir taşınmaz üzerinde 116’şar ayrı icrai haciz bulunduğu) icrai haciz bulunduğu anlaşılmakla davalılar vekilinin davacı alacaklının davalının bu taşınmazlarını sattırmak sureti ile alacağını alabileceği, bu yönde davayı açmakta yararı bulunmadığı…” gerekçesi ile davalılar vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçelerinde de ; istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri iddiaları yenileyerek, mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’un 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali hükümleri.

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve tanık beyanlarından üçüncü kişi şirketin sahibi…nın önceden borçlunun yanında çalıştığı, işcilik alacaklarına mahsuben taşınmazı aldığının beyan edildiği, diğer dördüncü kişi …’ın ise borçluya çıkartılan tebligatları işçisi sıfatı aldığının dosya kapsamından anlaşıldığı, bu nedenle davalıların İİK’nın 280/1 maddesi gereğince de borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olduğunun da sabit olmasına göre usul ve kanuna uygun olup, davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılara yükletilmesine,

Dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.