Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/17280 E. 2022/11130 K. 29.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/17280
KARAR NO : 2022/11130
KARAR TARİHİ : 29.09.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili ile davalı …Ş. vekili başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazların reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 06.12.2018 tarihinde davacının yolcu olduğu davalı …Ş.’ye trafik (…) sigorta poliçesi ile sigortalı araç ile diğer davalı …Ş.’ye trafik (…) sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek belirsiz alacak olarak 20.000,00 TL daimi iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiş; yargılama sırasında HMK 107. madde belirsiz alacak hükümleri uyarınca talebini 43.729,13 TL’ye yükseltmiş, daha sonra da HMK 176. madde hükmü uyarınca 55.033,74 TL’ye yükseltmişir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kısmen kabulü ile 39.960,93 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 30.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; karara, davacı vekili ile davalı …Ş. vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; itirazların reddine karar verilmiş; itirazın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, tazminat hesabına yönelik olarak alınan raporda davacının bakiye ömrünün tespitinde TRH 2010 tablosu ve teknik faiz olarak %1.8 uygulanmış, Hakem Heyetince anılan hesaplama karara esas alınmıştır. Tazminat hesabında TRH 2010 tablosunun kullanılmasında isabetsizlik yok ise de uygulanan teknik faiz yönünden; Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle, işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni … Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak yapılması gereklidir.
Somut olayda, karara esas kabul edilen aktüer raporunda, TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre ve %1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabı yapıldığı; Hakem Heyeti tarafından bu hesaba göre karar verildiği görülmektedir. Dairemizin içtihatları gereği, hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun kullanılması yerinde olmakla birlikte %1,8 teknik faiz ve işleyecek devre bakımından “devre başı ödemeli belirli süreli rant” yöntemi kullanılması doğru olmamıştır.
Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında, davacı için TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından “progresif rant” formülü kullanılarak tazminat hesaplamasının yapılması gerektiği dikkate alınmak suretiyle bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-)Davacı vekili tarafından başvuru dilekçesinde tür belirtilmeksizin temerrüt faizi istenilmiş ve Uyuşmazlık Hakem Heyetince yasal faize hükmedilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince, davalı … şirketlerine trafik sigortalı her iki aracın da ticari olduğu gözetilerek talep edenin (başvurucunun) faiz istemi hakkında ıslah dilekçesi de tetkik edilmek suretiyle faiz türünün belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.