Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/17048 E. 2023/10953 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/17048
KARAR NO : 2023/10953
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/743 E., 2021/612 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/361 E., 2018/470 K.

Taraflar arasındaki haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili … ile dava dışı eşi…’in 16.07.2006 tarihinde evlendiklerini, evliliğin ilk yıllarında, birlikteliklerini sorun yaşamadan devam ettiren çiftin, 2014 yılından yani davalı … ile dava dışı eşin iş ortaklığının başlamasından itibaren geri dönüşü olmayan bir yola girdiklerini, 13.11.2015 tarihinde müvekkili tarafından dava dışı eş aleyhine, İstanbul 14. Aile Mahkemesi’nin 2015/792 Esas sayılı dosyası ile aldatma sebebiyle boşanma davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde de “zina” sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verildiğini, davalı …’in evlilik birliği devam ederken üstelik tarafların medeni durumunu bilmesine rağmen, dava dışı eşin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarına iştirak etmek suretiyle, müvekkilinin kişilik haklarına sürekli ve ağır şekilde ihlalde bulunduğunu, kendisi de evli bir kadın ve dahası bir anne olan davalı …’in, dava dışı eş ile yaşadığı duygusal birlikteliğin müvekkili üzerinde yaratacağı manevi zararı tahayyül edememesinin mümkün olmadığını, üstelik medeni durumunu bilmesine rağmen evli bir erkekle birliktelik yaşanmasının da kanun maddesinde bahsi geçen ahlâka aykırı fiil tanımlamasıyla da birebir örtüştüğünü belirterek fazlaya ve davaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “…Davacı, davalının, eşi olan…’in evli olduğunu bilerek birlikte olduğunu, bu nedenle eşinden İstanbul 14. Aile Mahkemesi’nin 2015/792 E. sayılı dava dosyası ile zina nedeniyle boşandıklarını, bu nedenle davalıdan manevi tazminat isteğinde bulunmuştur. Konu ile ilgili olarak Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 2017/5 E. – 2018/7 K. Sayılı ve 06.07.2018 günlü kararında özetle; “Evlilik birliği devam ederken, eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiden diğer eş manevi tazminat isteyemez.” Şeklinde karar alınmış olup, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun kararları, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu, 45. maddesi gereğince mahkememizi bağlayıcıdır. Bu nedenle davanın Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun kararı doğrultusunda…” denilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; haksız fiil ve manevi tazminat koşullarının bulunduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun kararı uyarınca yerel mahkemece, evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan davalıya karşı açılan davanın tümden reddedilmesinin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; haksız fiil ve manevi tazminat koşullarının bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine dair kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının, evli olduğunu bildiği halde davacının eşi ile birliktelik yaşaması sureti ile kişilik haklarına saldırıda bulunması sebebine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 24 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve 58 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere; özellikle Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 2017/5 E.-2018/7 K. sayılı ve 06.07.2018 günlü kararında; evlilik birliği devam ederken, eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiden diğer eşin manevi tazminat isteyemeyeceği yönündeki gerekçeye göre dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.