Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/16874 E. 2023/8796 K. 11.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/16874
KARAR NO : 2023/8796
KARAR TARİHİ : 11.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/342 E., 2020/276 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl davada; maddi tazminat talepleri kısmen kabul, manevi tazminat talepleri kabul/ Birleşen davada; maddi tazminat talebinin kabulü

Taraflar arasında görülen trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 09.06.2016 tarih ve 2015/10717 E., 2016/9603 K. … ilamı ile Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)’nin 2011/547 E., 2014/596 K. … kararının görevsizlik nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak davanın usulden reddi ile dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda; maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile manevi tazminat taleplerinin kabulüne, birleşen davada maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılardan Macit …, … İnş. Hizm.Tic. ve San.A.Ş, … Japan Sigorta A.Ş tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
A. Asıl dava;
Davacılar vekili; davacıların murisi …’in davalı …’a ait inşaatın bulunduğu iş yerinde çalışırken 10.05.2011 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonrasında vefat ettiğini, kendisinin inşaatta çalışmakta iken inşaata hazır beton getirmekte olan … yönetimindeki … İnşaat Hizmetlerine ait mikserin çarpması sonucunda vefat ettiğini, evli ve altı çocuklu olduğunu, …’ in ölümünün aileyi hem maddi hem de manevi yönden sıkıntılara soktuğunu, diğer talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıların tamamından müştereken ve müteselsilen tahsiline, herbir davacı için 10.000 TL olmak üzere toplam 70.000 TL manevi tazminatın … Japan Sigorta haricinde kalan diğer davalılardan olay tarihi itibariyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile kaza tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizinin işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

B. Birleşen Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2020/79 Esas … davası;
Birleştirilen dosyada davacı vekili; müvekkili davacı … tarafından davalılar … Japan Sigorta A.Ş. … İnş. Hizm. Tic. ve San. A.Ş. ile … aleyhinde Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın görülmesi aşamasında tazminat taleplerini ıslah ettiklerinden yeniden ıslah olamayacağı gerekçesiyle, son bilirkişi raporunda belirtilen değere istinaden davacı için 40.303,89 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
A. Asıl Davada
Davalı … vekili; müvekkilinin sevk ve idaresinde olan araç ile davacıların murisinin ölümü ile sonuçlanan kazaya dava dilekçesinde iddia edildiği gibi davalı müvekkilinin sebebiyet vermediğini, manevi tazminat talebinin fahiş olup davanın reddini istemiştir.

Davalı … vekili; davacıların murislerinin müvekkilinin işçisi olmadığını, meydana gelen kazanın bir trafik kazası olup, iş mahkemesinin görevli olmadığını, müvekkilinin dava ile ilgili bir sıfatının bulunmaması nedeniyle davanın husumetten reddinin gerektiğini, esastan da maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini savunmuştur.

Davalı … Japon Sigorta A.Ş vekili; davacıların sigortalıları araç sürücüsüne ait kusuru ve zararı kanıtlamaları gerektiğini, kusurun bulunmaması halinde şirketlerinin de sorumluluklarının olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

B. Birleşen Davada
Birleştirilen dava davalılarından … ve … İnş. Hizm. Tic. ve San. A.Ş vekili; ek davaya konu maddi tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, faiz talebinin de haksız olduğunu, davaya konu olayın meydana gelmesinde davalıların kusuru olmadığını, kusur ve tazminat hesabına dair bilirkişi raporlarındaki aleyhe olan tespitleri kabul etmediklerini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Silivri 1.Asliye Hukuk Mahkemesince 26/12/2014 tarihli karar ile davacıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacılardan Menevşe için 41.286,00 TL, … için 864,83 TL olmak üzere toplam 42.151,00 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve davacılar …, … , …, …, … tarafından açılan maddi tazminat davasının reddine ve davacıların manevi tazminat talebinin kabulü ile, her bir davacı için 10.000 TL olmak üzere toplam 70.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … İnşaat Hizmetleri Tic. ve San. A.Ş ve …’ dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davalı … aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Tarafların kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 21.Hukuk Dairesi’ nin 09.06.2016 tarihli kararı ile, davacı tanıklarının beyanlarından murisin metrekare ücreti üzerinden götürü usulü iş yaptığı, kazanın meydana geldiği inşaatta yapacağı iş için metrekaresi 8,00 TL üzerinden anlaşıldığı, aynı inşaatta murisin dört adet işçisinin çalıştığı, murisin çalıştıracağı işçileri kendisinin bulduğu, bu nedenle bina sahibi ile muris arasındaki ilişkinin hizmet akdi değil istisna akdi olduğu, taraflar arasında işçi,işveren, hizmet ilişkisi bulunmadığından tazminat istemli işbu davaya genel mahkemelerce bakılması gerektiği gözden kaçırılarak, iş mahkemesi sıfatıyla bakılıp yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile karar bozulmuştur.

Bozma üzerine Silivri 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/412 E. … dosyasına kaydı yapılmış ve Silivri 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.10.2016 tarih 2016/412 E., 2016/509 K. … kararı ile mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve Silivri 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/342 Esasına kaydı yapılmıştır.

İlk Derece Mahkemesinin 24.11.2020 tarihli 2016/342 Esas, 2020/276 Karar … kararıyla; “Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ nden alınan kusur raporuna göre davalı … … sevk ve idaresindeki mikser ile inşaat alanına yükünü boşalttıktan sonra 2146 sokak üzerinde seyir halinde iken hareket alanını kontrolü altında bulundurmadan seyretmesi neticesi kaplama içerisinde yürümekte olan maktul yayanın varlığını fark etmeyerek bu yayaya aracının sağ teker kısmıyla çarpıp üzerinden geçtiği olayda kusurlu olduğunu, maktul yaya … olay mahalli inşaat alanına girip çıkmakta olan araçların varlığını gözetmeden kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde kaplama içerisinde yürüdüğü/bulunduğu, inşaat alanına yükünü boşalttıktan sonra olay mahallinden taşıt yolunu kullanarak ayrılmakta olan davalı … idaresindeki miksere karşı korunma tedbiri almaması neticesi bu aracın sağ teker kısmıyla sadmesine maruz kaldığı olayda tarafların %50′ şer oranında kusurlu olduğu, bu kusur raporuna göre hesap bilirkişisi vasıtasıyla hesaplanan kök ve ek raporlar doğrultusunda asıl Davada; davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı … için 61.713,65 TL (davacı tarafça ıslah edilen değer) üzerinden, davacı … için 834,33 TL (davacı tarafça 864,83TL olarak ıslah edilmiş olup) üzerinden maddi tazminat taleplerinin kabulüne, kabul edilen toplam maddi tazminat miktarı 62.547,98 TL’ ye davalılar … ve … İnş.Hizm.Tic. A.Ş yönünden olay tarihinden itibaren, davalı … Japan Sigorta A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, diğer davacılar …, …, …, … ve … yönünden maddi tazminat taleplerinin 22 yaşından büyük olmaları nedeniyle ayrı ayrı reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 10.000′ er TL olmak üzere toplam 70.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … İnş. Hizm. Tic. A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davalı …’a yöneltilen maddi ve manevi tazminat taleplerinin bu davalının işveren sıfatının olduğu ispat edilemediğinden reddine, birleşen davada; davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı … için 40.303,89 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte …, … İnş. Hizm. Tic. A.Ş ve … Japan Sigorta A.Ş’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde … Sigorta A.Ş, … ve … İnş. Hizm. Tic. ve San.A.Ş vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı …Ş vekili temyiz dilekçesinde; SGK tarafından bağlanan paranın tazminattan tenzil edilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda davacının destek payının olması gerekenden yüksek belirlendiğini, bilinen geçmiş dönemin tamamı için 2019 yılı asgari ücret ücret üzerinden hesaplama yapıldığını oysa ki ilgili dönemin bilinen asgari ücretinin esas alınması gerektiğini beyan etmiştir.

Davalılardan … ve … İnş.Hizm. Tic. ve San. A.Ş vekili temyiz dilekçsinde; asıl dava yönünden; …’ nun dava konusu olayın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, kendisinin tüm dikkat ve özeni göstermesine rağmen kazanın meydana gelmesine engel olamadığını, … İnş. Hizm. Tic. ve San. A.Ş’ nin de kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, … hakkında verilen red kararının doğru olmadığını kendisinin de kazanın meydana gelmesinde sorumlu olduğunu ve hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, birleşen dava yönünden; zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu ancak mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmadığını beyan etmiştir.

C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı …’ nun …, davalı … İnş.Hizm. Tic. ve San.A.Ş’nin malik, …’ın inşaatın sahibi ve diğer davalı … Japan Sigorta A.Ş’nin … sigortacısı olduğu aracın, davacıların murisi olan maktul yayaya 10.05.2011 tarihinde çarpması sonucu vefat sebebiyle davacıların uğradığı zarar nedeniyle destek tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) geçici 3 üncü maddesi delaletiyle mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 … Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 818 … Borçlar Kanunu’nun 45 ve 47 nci maddeleri, 2918 … Karayolları Trafik Kanunu’nun 85,86,90,91 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre temyiz eden davalıların aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2. Davalılardan … Sigorta A.Ş vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dosya kapsamına göre, davalı … şirketi tarafından, davacılara SGK tarafından rücuya tabi gelir bağlandığı ve bağlanan rücuya tabi gelirin rücuen tahsili amacıyla açılan davanın derdest olduğu, mahkemece bu husus üzerinde durulmadığı, SGK’dan davacılara rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığı araştırılmadığı gibi, iş mahkemesi dosyasının getirilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, SGK tarafından davacılara rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığı,rücu davası açılıp açılmadığının sorulması ve davalı … şirketi tarafından açıldığı belirtilen iş mahkmesi dosyasının getirtilmesi, iş mahkesindeki rücu davası sonuçlanmadı ise rücu davasının sonucunun beklenmesi; sonuçlandı ve sigorta şirketi tarafından SGK’ya rücuen ödenecek nihai tazminat hüküm altına alındı ise hüküm altına alınan miktarın davacılar için hesaplanacak tazminattan düşülüp düşülmeyeceği ve düşülecekse miktarının ne olacağı konusunda bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi isabetli olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.

3. Davalılardan … ve … İnş. Hizm. Tic. San.A.Ş vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazına gelince; adı geçen davalılar vekilinin birleşen davadaki ıslaha yönelik zamanaşımı def’inde bulunduğu, ancak mahkemece bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Davalılar vekili tarafından ileri sürülen bu def’inin yargılama sırasında ya da hükümde karşılanması ve olumlu veya olumsuz bir karara bağlanması gerekmektedir. Zamanaşımı defi değerlendirilmeksizin hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) nolu bendinde açıklanan sebeplerle davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2- Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) nolu bentlerinde açıklanan sebeplerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalılara iadesine,

11.07.2023 tarihinde Üye …’in karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY
Dava, murisleri kazada vefat eden davacıların maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar her bir davacı için 10.000 TL olmak üzere 70.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuşlar, mahkemece talebin tam kabulü ile her bir davacı için 10.000 TL olmak üzere toplam 70.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve … İnş. Hiz. Tic. Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, davalıların tazminat miktarına yönelik temyiz talepleri sayın çoğunluk tarafından reddedilmiş olup kararın bu bölümüne katılamıyorum.

Davacılar vekili dava dilekçesinde kazanın meydana gelmesinde inşaat sahibi davalının tam kusurlu olduğunu belirterek dava açmış ve talepte bulunmuştur. Ancak yargılama sırasında alınan Adli Tıp raporunda kazada … ve ölenin %50’şer oranda kusurlu oldukları bildirilmiş ve mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/06/1966 tarihli ve 1966/7 esas, 1966/7 karar … içtihadı birleştirme kararında belirtildiği üzere “….cismani zarara uğrayan yahutta ölen zarara birlikte sebebiyet vermişse, sebebiyet verme nispetlerinin veya karşılıklı kusurların manevi tazminata hükmedilmesinde ve miktarında nazara alınması icap eder. Mücerret müterafik kusur veya birlikte sebebiyet verme durumu, manevi tazminata hükmedilmesine engel değildir. Ancak; müterafik kusur veya birlikte sebebiyet verme nispeti, manevi tazminata hükmedilmesini haksız ve yersiz kılacak derecede ağır ve büyük olursa, hakim manevi tazminata hükmetmeyebilir…. Esasen manevi tazminat, ne bir ceza ne de gerçek manasında bir tazminattır. Ceza değildir; çünkü, davacının menfaati düşünülmeksizin, sorumlu olana hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük değildir. Mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği için de, gerçek manasında bir tazminat sayılmaz. Manevi tazminat, mağdurda veya zarara uğrayanda bir huzur hissi, bir tatmin duygusu tevhit etmelidir. Hakimin manevi tazminat miktarını tayin ederken, Borçlar Kanunu’nun 43. ve 44. maddelerindeki kuralları, “özel hal ve şartları” takdir ederken kıyasen uygulaması, kusursuz sorumluluk hallerinde ve olayda kusur bulunmadığı takdirde kusurun dışında kalan amilleri, alelıtlak kusurun mevcudiyeti halinde ise kusurda dahil bütün faktörleri takdirine müsnet yapması gerekir”.
İçtihadı birleştirme kararında açıkça ifade edildiği üzere, kusur manevi tazminatın takdirinde dikkate alınması gereken bir durumdur.
Somut olayda davacılar vekili kazanın meydana gelmesinde davacılar murisinin hiçbir kusuru olmadığı iddiasıyla (tüm kusurun inşaat sahibi davalı …’da olduğunu belirterek) her bir davacı için 10.000 TL talep etmiştir.
Yapılan yargılamada murisin %50 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş ve kabul edilmiştir.
Bu durumda manevi tazminat takdir edilirken, davacılar murisinin kusur durumu dikkate alınmak suretiyle ve matematiksel olmamak kaydıyla, talep olunan manevi tazminat miktarından uygun bir indirim yapılarak tazminata hükmedilmesi gerekmektedir. Zira talep edilen miktar davacılar murisinin kusursuz olduğu kabulüne dayanmaktadır. Davacılar murisinin kusuru belirlendiğine göre tam kabule karar verilmesi, talepten fazlasına hükmedilmesi sonucunu getirmektedir.
Bu nedenlerle; davacılar murisinin kusur oranı dikkate alınarak, hükmedilen manevi tazminattan matematiksel olmamak kaydıyla uygun bir miktarda indirim yapılması gerektiği ve davalıların manevi tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile kararın manevi tazminat miktarı yönünden de bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan manevi tazminata yönelik temyiz talebinin reddine ilişkin sayın çoğunluk kararına katılamıyorum.