Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/16620 E. 2021/9784 K. 07.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/16620
KARAR NO : 2021/9784
KARAR TARİHİ : 07.12.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki … poliçesine dayalı rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne dair verilen 09.02.2021 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Yargıtay … Hukuk Dairesinin 21.11.2019 gün, 2017/4237 E – 2019/10946 K sayılı ilamı ile “…yargılamanın devamı sırasında 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın “Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasa’nın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın % 20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.27.08.2011 tarih ve 28038 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin “Kanun’un yayımı tarihinden önceki trafik kazaları” başlıklı geçici 1. maddesinde “Kanun’un yayımı tarihinden önce meydana gelen trafik kazalarından kaynaklanan ve anılan tarih itibariyle ödenmemiş tüm tedavi gideri bedelleri Kanun’un geçici 1. maddesi kapsamında Kurumca ödenir. Bu tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle ilgili sigorta şirketlerinden ve Güvence Hesabından tahsil edilen tutarlar bakımından ilgili sigorta şirketlerine ve Güvence Hesabına herhangi bir iade yapılmaz. Bu tutarlar Kuruma bu Yönetmelik uyarınca aktarılan tutarlardan mahsup edilemez” düzenlemesi yapılmıştır. Görüldüğü üzere, 6111 Sayılı Yasa’dan önceki dönemde gerçekleşen kazalara ilişkin sağlık harcamaları konusunda, yönetmelik ikili bir ayrım yaparak kurumun sorumluluğunu düzenlemiştir. Buna göre, 6111 Sayılı Yasa döneminden önce gerçekleşen kazalar nedeniyle, henüz sigorta şirketleri tarafından ödenmemiş olan tedavi giderlerinden kurum sorumlu olacak;

ama, 6111 Sayılı Yasa döneminden önce gerçekleşen kazalar nedeniyle sigorta şirketleri tarafından ödenen tedavi giderleri, ödeyen sigorta şirketinin üzerinde kalacak ve ödeme yapan sigorta şirketi 6111 Sayılı Yasa’nın geçici 1. maddesine dayanarak, ödediği bedeli kuruma rücu edemeyecek ve kuruma aktarması gereken primlerden bu sebeple mahsup yapamayacaktır. Somut olay incelendiğinde ise; 26.06.2006 tarihinde gerçekleşen kazadaki 3. kişi yaralanması nedeniyle davacı tarafça yapılan 14.08.2006 tarihli belgeli tedavi giderlerinin davalı … şirketinden talep edildiği, harcamaların davacı tarafça yapılmış olduğu, davalı … tarafından davaya konu edilen miktar yönünden davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı; her ne kadar davanın devamı sırasında yukarıda bahsi geçen yasal düzenlemeler yürürlüğe girmiş ise de, davacı tarafça dava dışı 3. kişinin belgeli tedavi giderlerinin ödemesinin anılan yasal düzenlemelerin yürürlüğünden önce yani 6111 Sayılı Yasa öncesi dönemde yapıldığı, davalı … ile davacı araç maliki arasında poliçeden kaynaklanan sözleşmesel bir ilişkinin mevcut olduğu bir arada değerlendirildiğinde mahkemece davalı … şirketinin davacı tarafından ödenen tedavi giderinden sorumlu tutulacağı gözetilerek davacı istemi hakkında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
2.Davacının temyiz itirazlarına gelince:
Dava, … poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, taraflar arasındaki ilişkinin sigorta sözleşmesine dayalı olduğu anlaşılmakla, davaya dayanak sözleşmenin TTK’da düzenlenmiş olması nedeniyle hükmedilen tazminata avans faiz uygulanması gerekirken yasal faize hükmedilmiş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekirse de, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK 438. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1. bendinde yer alan “yasal” ibaresinin çıkarılarak yerine “avans” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde davacı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalının tüm temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle reddine, aşağıda dökümü yazılı 1.713,38 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 07/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.