Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/16411 E. 2022/1418 K. 02.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/16411
KARAR NO : 2022/1418
KARAR TARİHİ : 02.02.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı … vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince duruşmalı istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 02/02/2022 Salı günü davacı vekili Av. … ile davalı … vekili Av. … geldiler, diğer davalılar adlarına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 18/06/2020 gün, 2018/2889 E- 2020/3706 K sayılı ilamında “…takibin dayanağı olan çekin keşide tarihi 08/07/2008 olduğu, davalı …’e yapılan satışın tarihinin ise 07/05/2008 tarihi olmasına göre davacı alacağının hangi tarihte doğduğu yönünde araştırma yapılması, takip dayanağı çekin vadeli olarak tanzim edilip edilmediği üzerinde durularak gerektiği tarktirde davacı ve davalı şirketin defterleri de incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği….” gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde; Bilirkişiden alınan 24/10/2017 tarihli raporda; davacı tarafça davalı borçluya 03/04/2008 tarih, 03153 nolu, 03/04/2008 tarih, 023155 nolu, 07/04/2008 tarih, 023162 nolu, 09/04/2008 tarih, 023165 nolu faturalar gereğince toplam 140.531,20 TL’lik demir satışı yapıldığı, satışlara karşılık 29/05/2008 tarihinde davalı borçludan 73.000 TL’lik çek alındığı, davacı alacağının, davacı ile davalı borçlu arasında 03/04/2008 – 09/04/2008 tarihleri arasında gerçekleştirilen demir alışverişinden kaynaklandığı, çekin vadeli olarak düzenlendiği, davalı …’ın hissesi yönünden daha önce tesis edilen hükmün Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/9799 esas, 2014/13302 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiğinden bu davalı yönünden ayrıca karar tesisine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile …, …, … Köyü, 2635 ada, 13 nolu parsele ilişkin olarak davalı … ile davalı borçlu arasındaki tasarrufun davacı yönünden iptaline, İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2008/18447 esas sayılı takipteki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak kaydı ile davacıya cebri icra ve satış yetkisi tanınmasına karar verilmiş hüküm davalı … Kozmetik Turizm Gıda Pet. İnş. İth. İhr. San ve Tic. Ltd. Şti vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18.06.2020 gün 2018/2889 E- 2020/3706 K sayılı ilamı ile kısa karar ile gerekçeli kararın çeliştiği açıklanarak, infaz edilebilir nitelikte hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde ise mahkemece, takip dosyalarına konu olan çeklerin keşide tarihlerinin 30/06/2008 ve 08/07/2008 olduğu, ilk bozma kararında çekin vadeli olup olmadığının araştırılması gerektiğinin bildirildiği, buna yönelik olarak davacıya ticari defterlerini sunması için 21/04/2016 tarihli celsede süre verildiği, davacının ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı vekilinin çeşitli faturalara ilişkin beyan dilekçesi sunduğu, Avcılar Vergi Dairesinden sorulduğunda, 2008 yılında bazı faturaların düzenlendiğinin beyan edildiği, ancak ticari defter ve belgelerin muhafaza ve ibraz yükümlülüğünün mükellefte olduğundan, belge asıllarının mükellef dosyasında bulunmadığının bildirildiği TTK m. 222/son gereğince taraf ticari defterlerini ibrazdan kaçınırsa ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılacağından ve borcun doğum tarihinin ispatı davacıda bulunduğundan davacının senetlerin vadeli olarak düzenlendiği iddiasını ispatlayamadığı değerlendirilerek senetlerin düzenlenme tarihinin 30/06/2008 ve 08/07/2008 olduğu, borcun da bu tarihlerde doğduğu ve davalı …’e yapılan satışın tarihinin 07/05/2008 olduğu dolayısıyla çeklerin keşide dolayısıyla borcun doğum tarihine göre iptali istenen tasarruftan sonra düzenlediği anlaşılmakla davanın ön şart yokluğu sebebi ile reddine,
Davalı …’ın hissesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, söz konusu hüküm davalı … vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ilk kararın davalı … tarafından temyiz edilmemesi sebebi ile davacı lehine usulü müktesap hak doğduğunun anlaşılmış olmasına göre davalı … vekilinin tüm, davacı vekilinin de aşağıdaki bent haricindeki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Dava İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda; davacının takip dayanağı olan 08/07/2008 tarihli çek ile ilgili İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün 2008/18477 sayılı dosya ile takip yapıldığı, takibin kesinleştiği, bila tarihli borç ödemeden aciz belgesinin dosyaya ibraz edildiği, anlaşılmıştır.
Dava konusu İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, Kirazlı Köyü,2635 ada, 13 parselde kayıtlı 1585,80 m2 miktarlı arsanın ½ hissesinin 07/05/2008 tarihinde davalı …’ya diğer ½ hissenin ise 10.07.2008 tarihinde davalı … e devredildiği, … tarafından satın alınan hissenin de davalı … e devredildiği , … tarafından da 11/07/2008 tarihinde tam hisse olarak davalı … Kozmetik Turz. Gıda Petrol İthalat İhracaat San ve Tic. Ltd. Şti ne devredildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu gayrımenkul akaryakıt istasyonu olarak çalışmakta olup, İİK 280/3 hükmü gereğince ticari işletme devri niteliğindeki tasarrufun iptali gerekmekte olup, ayrıca davalı … ve …, dava konusu hisseleri alacaklarına karşılık aldıklarını beyan etmiştir.
Her ne kadar takip dayanağı çekin keşide tarihi tasarruf tarihlerinden sonra olsa da dosyadan aldırılan bilirkişi raporu ile çekin davacı ile davalı borçlu arasındaki demir ticaretinden kaynaklı olduğu, borcun doğumun da tasarruf tarihinden önce olduğu, borçlu aleyhinde 03/04/2008 tarih, 03153 nolu, 03/04/2008 tarih, 023155 nolu, 07/04/2008 tarih, 023162 nolu, 09/04/2008 tarih, 023165 nolu faturalar gereğince toplam 140.531,20-TL’lik demir satışı yapıldığı, davanın dayanağı olan çeklerin de söz konusu demir satışına ilişkin düzenlendiği, dosyaya ibraz edilen faturalara da borçlunun itirazının da olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece verilen süreye rağmen ticari defterlerin ibraz edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
(3) Ayrıca; davalı … yönünden verilen karar usuli kazanılmış hak oluşturduğundan karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden açılan davanın ise ön şart yokluğundan reddine karar verilmişse de; dava konusu gayrımenkulün davalı … elinden de çıkarak davalı … Kozmetik Turz. Gıda Petrol İthalat İhracaat San ve Tic. Ltd. Şti ne devredildiği , davalı … Kozmetik Turz. Gıda Petrol İthalat İhracaat San ve Tic. Ltd. Şti’nin kötü niyetinin ispat edilememiş olmasına göre , Mahkemece İİK 283/2 hükmü gereğince dava konusu gayrımenkulün davalı …’dan davalı … Kozmetik’e devir tarihi olan 11/07/2008 tarihindeki gerçek değeri üzerinden Davalı …’ın tazminat ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin tüm , davacı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 21,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı Salman Dinç’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.