Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/16403 E. 2021/4072 K. 01.07.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/16403
KARAR NO : 2021/4072
KARAR TARİHİ : 01.07.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
(Birleşen Dava… 3. Aile Mahkemesi’nin 2010/620 Esas- 2011/360 Karar
Sayılı dosyası )
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
DAVALILAR : 1-… 2-… vekili Av. …
3-… vekili Av. …
4-… 5-…

Taraflar arasındaki muvazaa iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı … Çelik vekili, davalılar … ile … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı …’ın evli olduklarını, boşanma süreci öncesinde davalı eş … tarafından müvekkilinden mal kaçırmak kastıyla muvazaalı olarak asıl ve birleşen dosyada dava konusu yapılan taşınmazların devrinin diğer davalılara tapuda satış gösterilmek suretiyle tescilinin yapıldığını belirterek tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ve davalı … arasında görülen mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkin dava ile eldeki davada aynı taşınmazların konu edildiği, katılma alacağı davasının neticelenerek davacı lehine katılma alacağına hükmedildiği, eldeki davanın konusuz kaldığı belirtilerek asıl ve birleşen davaların konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; karar, davacı vekili, davalılar …, … ve … vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratılanlar, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü, danışıklı olan bir hukuki işlem haksız eylem niteliğindedir. Muvazaalı muamele (danışıklı işlem) ile hakkın zarar gördüğünün benimsenebilmesi için danışıklı işlemde bulunandan bir alacağın olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir. İşlemin danışıklı olduğu kanıtlanırsa davacılar, işleme konu edilen maldan alacağını almak için yararlanabilecektir. Davacının bu davadaki amacı, alacaklarını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olduğunu ileri sürdüğü işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır.
Öte yandan medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta (mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunmasıdır. Bu çıkarın da karar verilene kadar sürmesi gerekir. TBK’nın 19. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının kesinleşmiş bir alacağının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacıların bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının olması gereklidir.
Dava, muvazaa hukuksal sebebine dayalı tapu iptal-tescil istemine ilişkindir. Davacının alacağı… 2. Aile Mahkemesi’nin 2014/574 esas sayılı dosyası ile hüküm altına alınan ve mal rejimi tasfiyesi sebebiyle davacıya ödenmesi gereken meblağdır. Davacının iş bu davayı açmakta davalı …’tan alacağının bulunması sebebiyle hukuki yararının olduğu aşikar olup katılma alacağı davasından kaynaklanan alacağa hükmedilmiş olması sebebiyle eldeki davanın konusuz kaldığından bahsetmek mümkün değildir.
Şu halde mahkemece, yukarıdaki ilkeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında davacının mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağına dair hüküm tesis edildiğinden bahisle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğru olmamış, eldeki davanın muvazaa iddiasına dayalı tapu iptal tescil davası olması gözönüne alınarak muvazaa iddiasının esasının incelenmek suretiyle toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacı ve davalılar Ramazan Çelik, … ile …’ye geri verilmesine 01/07/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.