Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/16160 E. 2022/12842 K. 24.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/16160
KARAR NO : 2022/12842
KARAR TARİHİ : 24.10.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 18/03/2021 tarih 2021/İHK-7548 sayılı itirazın kabulü ile başvurunun usulden reddine dair kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının yolcu olarak bulunduğu kaza tarihinde zorunlu trafik sigortası olmayan tescilsiz motosiklet ile başka bir aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak olarak 5.100,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talep artırım dilekçesi ile talebini 82.751,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, talebin reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 82.751,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının 24/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, anılan karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince; davacının tahkimden önce usulüne uygun alınmış bir sağlık raporu ile davalıya başvuru yapmadığı gerekçesiyle davalının itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılarak, davacının başvurusunun dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Eldeki davada kaza tarihinin 10/09/2018 tarihi olmasına göre düzenlenecek raporun Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olması gerekir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 18/02/2020 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %12 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine göre belirleme yapıldığı görülmekte olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olduğu açıktır.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davacının davalıya başvurusu sırasında sunduğu maluliyet raporunun … Genel Şartlarına uygun olarak düzenlenmediği, bu nedenle davacının başvurusunun geçerli bir başvuru olmadığı, tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış bir başvurunun bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 18/02/2020 tarihli raporun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun biçimde, konusunda uzman doktor bilirkişi heyeti tarafından ve kazadaki yaralanma ile maluliyet arasındaki illiyet bağı da kurularak düzenlendiği, hüküm kurmaya elverişli bir rapor olduğu gözetilmek suretiyle, İtiraz Hakem Heyetince esasa girilerek, davalı vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyetinin kararına karşı yaptığı diğer itirazları hakkında inceleme yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.