Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/15984 E. 2021/4950 K. 20.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/15984
KARAR NO : 2021/4950
KARAR TARİHİ : 20.09.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın usulden reddine ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı vekilinin itirazının kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarpmasıyla oluşan kaza sonucu davacının yaralanıp malul kaldığını, tedavi ve bakıcı zararı doğduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.001,00 TL’nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12.10.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam taleplerini (fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak) 39.995,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; maluliyet raporunun kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine uygun olmadığını da belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davacı tarafça davalıya yapılan başvuru sırasında sunulan maluliyet raporunun mevzuata uygun olmadığı ve davacının gerekli başvuru şartlarını sağlamadan tahkime başvuruda bulunduğu gerekçesiyle, başvurunun usulden reddine dair verilen karara davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı vekilinin itirazının kabulüyle UHH kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne ve 31.275,20 TL sürekli işgücü kaybı ile 25,00 TL geçici işgöremezlik olmak üzere toplam 31.300,20 TL tazminatın 20.12.2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talep ile rapor ücreti, geçici bakıcı gideri ve tedavi gideri taleplerinin reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, Konya C. Başsavcılığı’nın 26.10.2019 tarih- 2019/47803 sayılı daimi arama kararında, davaya konu olayın meçhul aracın davacının yolcu olduğu motorsiklete çarpması şeklinde kabul edildiği ve kolluk güçleri tarafından düzenlenen kamera kaydı inceleme tutanağında yapılan tespitler dikkate alındığında, olayın meçhul araç çarpması şeklinde gerçekleşen trafik kazası olduğuna
ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmemesine; olayın oluş biçimine göre, davalıya husumet yöneltilmesine neden olan meçhul araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğu kabulünün yerinde görülmesine; uzman doktor bilirkişi heyetinin düzenlediği raporla saptanan iyileşme süresine ilişkin geçici işgöremezlik zararının trafik sigortasının teminatı kapsamında olmasına; faiz başlangıç tarihinin usulünce belirlenmiş olmasına göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Davaya konu kazanın gerçekleştiği tarih (07.04.2019) itibariyle 20/02/2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, davacının maluliyetinin bu yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gereklidir. Bu yönetmeliğin 2 nolu ek cetveli olan özür oranları cetvelinin “alt ekstremiteye ait sorunlarda özürlülük oranları” başlıklı 3.maddesinde ” … özürlülük hastanın mevcut durumuna göre belirlenmeli, kişi özrünün zaman içerisinde değişebilme ihtimali varsa rapor süreli olarak verilmelidir. Devamlı özürlülük raporu verilmeden önce, hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmelidir. Alt ekstremitenin sürekli bozukluklarının değerlendirilmesinde anatomik, tanısal ve fonksiyonel yöntemler kullanılır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından (kazadan yaklaşık 8 ay sonra) düzenlenen 27.11.2019 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 10 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 20/02/2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ekindeki cetveller kullanılarak belirleme yapılması yerinde olmakla birlikte, davacının kazadaki sağ kalça kırığı nedeniyle oluşan alt ekstremite özür durumu için yönetmelikteki 1 yıllık süre gözetilmemiş ve bu hususta bir değerlendirme de yapılmamıştır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının yeniden muayenesi de yapılarak kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 20/02/2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, rapor düzenleyen bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5’i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin
temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.