YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/15513
KARAR NO : 2022/9819
KARAR TARİHİ : 30.06.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 05/03/2021 tarih 2021/İHK-6044 sayılı davalının itirazının kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; müvekkilinin 15/09/2019 tarihinde yolcu olarak bulunduğu davalı tarafından ZMS ile sigortalanan aracın yaptığı tek taraflı kaza neticesinde yaralandığını ve malul olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100.000,00 TL sürekli maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itisaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiştir. Talebini 116.158,00 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili; maluliyet raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, ilgili yönetmelik hükümlerinin uygulanmadığını, hatır taşıması indirimi yapılmasını talep ettiklerini, kazanın iş kazası niteliğinde olduğunu, faiz ve vekalet ücreti taleplerine itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 116.158,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 21/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara karşı davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince vekalet ücreti yönünden itirazın kabulü diğer hususlara ilişkin yapılan itirazların ise reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerekçelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen, davacı tarafça sunulan ve Hakem Heyetince hükme esas alınan Diyarbakır Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine ait 10/12/2019 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nda davacının engel oranına göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %10 olduğu belirlenmiştir.
15/09/2019 kaza tarihi itibari ile Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, hükme esas alınan 10/12/2019 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporunun hangi yönetmeliğe göre tanzim edildiğinin belli olmadığı, raporu düzenleyen doktorlar arasında adli tıp uzmanı bulunmadığı, yine söz konusu raporda kaza ile maluliyet arasında illiyet bağı kurulmadığı gibi, davacıya ait tedavi evraklarının da incelenmemiş olduğu görülmekte, içerik olarak ilgili yönetmeliğe uygun, denetime elverişli ve geçerli bir rapor olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince, temyiz edenin sıfatına göre, (davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak) usuli kazanılmış haklar gözetilerek, davacının maluliyet oranının tespiti için, davacının yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi belgeler dosyaya getirtilip, kaza ile illiyet bağının kurulduğu, ATK ilgili ihtisas dairesinden ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun, yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.